MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/09/2013NUMARASI : 2012/568-2013/508Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 04.06.2014 gün ve 949 esas, 4326 karar sayılı ilamının duruşmalı olarak karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş ise de karar düzeltme aşamasında duruşma yapılamayacağından istemin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü:- KARAR -Davacı vekili, yüklenici olan müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında imzalanan 17.04.2003 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre müvekkiline ait olacağı kararlaştırılan 2 ve 4 no'lu dubleks daireler, 6 ve 8 no'lu normal daireler ile 9 no'lu dubleks dairenin yarısının aşamalı olarak müvekkiline devredileceğini, müvekkilinin edimini yerine getirdiğini, ancak davalının sözleşmede yüklenmiş olduğu dairelerin satış yetkisini devretme yükümlülüğünden kaçındığını, müvekkilinin iskân ile ilgili işlemlere başlayacakken kendisine düşen bağımsız bölümlerin davalı tarafından satıldığını öğrendiğini,davalının kendisine düşen bağımsız bölümleri tutup müvekkiline düşen bağımsız bölümleri satarak haksız kazanç elde ettiğini, müvekkili için yerine getirilmesi gereken edimin sonradan kusurlu olarak imkânsız hale geldiğini, TMK'nın 2. maddesi ve diğer kanunlar gereği müvekkiline düşen bağımsız bölümler satıldığından davalı adına tapuda kayıtlı bağımsız bölümlerin müvekkiline verilmesi gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 3 ve 5 no'lu bağımsız bölümlerin müvekkili adına tapuya tesciline veya satış yetkisi verilmesine, sözleşmeye göre müvekkiline ait olacak dörtbuçuk dairenin bedelinden iki dairenin bedeli mahsup edilerek fark değerden 230.000,00 TL ve muhtemel kira kaybından dolayı 10.000,00 TL maddi zararın avans faizi ile tahsili, bu talep kabul edilmez ise müvekkiline ait daireler başkasına satıldığından şimdilik 250.000,00 TL maddi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili,binanın 2004 yılından itibaren kullanıldığını, beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, yüklenicinin kendi payına düşen bağımsız bölümleri aldığını, halen iskânın alınmadığını, ibraname ile davacının sözleşmeden kaynaklı daireleri aldığının sabit olduğunu, satış yetkisi olmayan yüklenicinin talebi ile arsa sahibi ile alıcılar arasında satış işleminin yapıldığını, ödemenin davacı yükleniciye yapıldığını, müvekkiline ait bağımsız bölümlere ilişkin tapu iptali ve tescil talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde davacıya düşen, teminat olarak ayrılan 4 numaralı daire dahil tamamının davacı tarafından üçüncü şahıslara satıldığı, bedelinin davacıya ödendiği, 4 numaralı daire bedeli 25.000,00 TL'nin davacıya, 25.000,00 TL'nin de davacının muvafakati ile davalıya ödendiği, tarihsiz "ibraname" başlıklı adi senede göre davacının haklarını elde ettiği, davalının 35.000,00 TL almasına rağmen eksik işleri ve iskân iznini tamamlamadığı, ancak bu hususun dava konusu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemiz'in 04.06.2014 tarih, 2014/949 esas ve 2014/4326 karar sayılı ilamı ile onanmıştır.Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.1) Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.2) Taraflar arasındaki 17.04.2003 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye 4,5 adet daire isabet edeceği kararlaştırılmış yükleniciye son 1,5 adet dairenin ferağı ise yapı kullanma izin belgesi alınmasına bağlanmıştır. Yargılama sırasında dinlenen tanıklar 3,5 adet daire yönünden (2,4,8 ve 9 numaralı dairenin ½ payı), satın aldıkları bu bölümleri yükleniciden alıp, parayı da ona ödediklerini ifade etmişlerdir. Ne var ki, yükleniciye isabet etmesi gereken 6 numaralı daireyi satın alan tanık L.. K.. duruşmaya davet edilmiş ise de, bağımsız bölümü kimden aldığı ve bedelini kime ödediği sorulmamış, eksik inceleme ile hükme varılmıştır.Bu itibarla, adı geçen tanığın tekrar usulüne uygun davet edilerek uyuşmazlığın çözümü için gerekli yönden dinlenip, yüklenici tarafından satıldığının tespiti halinde şimdiki gibi davanın reddine, arsa sahibince satıldığının anlaşılması halinde ise, sözleşme ve yüklenicinin kabulüne göre en son 1,5 daire ferağının verilmesi yapı kullanma izin belgesi alma koşuluna bağlı olduğundan inşaatın tamamlanmış ve yapı kullanma izin belgesi alınmış olması halinde tescil talebi kabul edilebileceği gözden kaçırılmadan ve bu bölüm yönünden yüklenici tarafından verilen ibraname hakkında Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2015/599 esas sayılı açılan dava sonucu da değerlendirilerek bir hükme varılması gereklidir.Yukarıda yazılı nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekirken, zuhulen onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer karar düzeltme istemlerinin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemiz'in 04.06.2014 tarih, 2014/949 esas ve 2014/4326 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına; mahkeme kararının BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, 18.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.