MAHKEMESİ : Kayseri 5. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/10/2013NUMARASI : 2012/85-2013/304Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 29.05.2014 gün ve 2014/859 Esas, 2014/4211 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında imzalanan 18.08.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin davalı tarafından gönderilen 26.10.2011 tarihli ihtarnameler ile müvekkilinin çalışanına verilen vekaletten azledilerek, sözleşmenin haksız şekilde feshedildiğini, sözleşmenin 14. maddesinde arsa sahiplerinden birinin sözleşmeden cayması halinde yükleniciye 20.000,00 Euro cezai şart ödemesinin kararlaştırıldığını ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla cezai şart alacağının 1.000,00 Euro'luk kısmı ile davalının fesihte haksız ve kötüniyetli olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 04.04.2012 tarihli cevaba cevap dilekçesi ile açılan davanın kısmi değil tam dava olduğunu, ancak harca esas değerin noksan bildirildiğini, HMK'nın 141. maddesi uyarınca talep sonucunu değiştirerek, 19.000,00 Euro üzerinden eksik harcı tamamlamak istediklerini, 19.12.2012 tarihli celsede ise cezai şarta ilişkin taleplerini 20.000,00 Euro olarak ıslah ettiklerini beyan etmiş, eksik harcı tamamlamıştır.Davalı vekili, davacının sözleşmede miktarı net olarak belirlenen bir cezai şart alacağı için açtığı kısmi davanın HMK'nın 109/2. maddesine göre res'en reddi gerektiğini, müvekkilinin 2 no'lu meskenin sahibi iken alt kattaki mesken sahiplerinin başka bir yüklenici ile anlaştıklarını, davacının diğer hissedarlarla da anlaşacağı vaadini yerine getiremediğini, diğer hissedarların başka bir yüklenici ile anlaşması nedeniyle bunun artık imkansız olduğunu, cezai şartın fahiş olup indirilmesinin zorunlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının sözleşme şartlarına ve gerekli süre ve prosedürlere de uymaksızın tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiği ve sözleşmenin ifası için gerekli olan vekaletten davacı şirket yetkilisini de azlettiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 161/son maddesi uyarınca tenkis yapılmak suretiyle 5.000,00 Euro'nun davalıdan alınarak davacı şirkete ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.Dairemizin 29.05.2014 gün ve 2014/859 Esas, 2014/4211 Karar sayılı ilamı ile; mahkemece cezai şarttan tenkis yapılıp yapılmayacağı bilinemeyeceğinden kısmi dava açılabileceği, TMK'nın 692. maddesi gereğince taşınmaz üzerine arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılabilmesi ve yapılan sözleşmenin paydaşları ve yükleniciyi bağlayıcı olması için tüm paydaşlarca ya da yetkili temsilcilerince sözleşmenin imzalanmış olması veya yapılan sözleşmeye "onay" verilmesi zorunlu olup, iştirak halinde diğer malikler Aleattin Gülsoy ve Şefika Kahraman ile sözleşme imzalanmamış olduğundan taraflar arasındaki 18.08.2011 tarih ve 21524 yevmiye sayılı sözleşmenin geçerli olmadığı, bu nedenle geçersiz sözleşmeye dayalı olarak sözleşmede hüküm altına alınan cezai şarta hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gibi, bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmediği, kabule göre de davacı tarafça, davalının sözleşmeyi fesihte haksız olduğunun tespiti istenmiş ise de mahkemece, bu talep ile ilgili olarak HMK'nın 297/1-c maddesine göre hükmün gerekçe kısmında herhangi bir tartışma ve değerlendirme yapılmaksızın hüküm fıkrasında bu talebi de kapsayacak şekilde davacı vekilinin fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 5,20 TL harç ve takdiren 248,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.