Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5922 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10140 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Karabük 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/09/2014NUMARASI : 2013/265-2014/522Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı tapu iptali ve tescil davasının kabulüne, ipoteğin fekki davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmasız, davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. F.. D.. gelmiş, başka gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, müvekkilinin murisi arsa sahibi H. Ç.'a ait K. Hal İçi mevkii .ada ...parselde bulunan taşınmazın arsa payı karşılığı olarak davalı kooperatife verilmesi hususunda taraflar arasında 11.10.2002 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşme uyarınca davalı kooperatifin yapacağı kares iş merkezinin 2. katındaki işyerini müvekkiline tahsis edeceğini, iş merkezinin tamamlandığı ve müvekilince iki yıldır işyerini kullandığını ancak tapunun müvekkiline devredilmediği gibi taşınmaz üzerinde A. Türk lehine ipotek tesis edildiğinin öğrenildiğini ileri sürerek, taşınmazın üzerindeki tapu ipoteğinin iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 28.11.2013 havale tarihli dilekçesi ile A. Türk A.Ş.'yi davaya dahil etmiştir. Davalı kooperatif vekili, dava konusu taşınmazın üzerindeki ipotekle davacıya devir etmeye hazır olduklarını müvekkili ile A. Tük A.Ş. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca ipoteğin tesis edildiğini, ipoteği kaldırmaya müvekkilinin yetkisi olmadığını savunmuştur.Albaraka Türk A.Ş. vekili, müvekkilinin taraflar arasındaki sözleşmede yer almadığını, sözleşmenin tapuya şerh edilmediğini müvekkilinin tapuya güvenerek ipotek tesis ettiğini, müvekkiline husumet yönetilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya içeriğine göre; davalı kooperatifin dava konusu taşınmazın üzerindeki ipotekle devrine hazır olduğunu ifade ettiğini, davacının ipoteğin kaldırılmasınıda talep ettiği ancak bu durumda ipotek alacaklısına karşıda nispi harcı tamamlanarak dava açılması gerektiği, davacının dahili dava dilekçesini harç yatırmadan tebliğ ettirdiği bu durumda ipotek alacaklısı davalıya yönelik usulen açılmış bir dava bulunmadığı ve husumet yöneltilmediği gerekçesiyle, tapu iptali tescil davasının kabulüne, dahili davalı ipotek alacaklısı A. Türk A.Ş. yönünden ise harç yatırılarak açılmış usulen bir dava olmadığı nedeniyle, karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kurulmuştur.Kararı, davacı vekili ve davalı kooperatif vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir. Mahkemece dahili davalı olarak kabul edilen A. Türk A.Ş. yönünden davanın bu şekilde görülmesi doğru olmayıp şayet davacı tarafça adı geçen banka aleyhine ayrı bir dava açılması halinde, bu iki dosyanın birleştirilerek işin esasına girilip uygun sonuç dairesince hüküm kurulması gerekirken, adı geçen bankanın dahili davalı olarak kabul edilip yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gibi, davacıya ait bağımsız bölümün tüm taşınmaz miktarının içindeki arsa ipotek bedeline oranlanarak bu miktar üzerinden harcın ikmali gerektiği halde, tüm ipotek tutarı üzerinden, davacı tarafa harç yatırılması hususunda ara karar verilmesi de ayrıca doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, bozma nedine göre taraf vekilllerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.