Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5905 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9136 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 12/06/2014NUMARASI : 2012/1163-2014/450Taraflar arasındaki. sıra cetveline şikayetin bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Şikayetçi vekili, dava dışı borçluya ait taşınmazın satışı sonucu satış bedelinin şikayet olunan ile şikayetçi arasında paylaştırılmasına karar verildiğini, şikayet olunanın dava dışı limited şirketin borcundan dolayı şirketten tahsilin olanaksız hale geldiğini, tespite yönelik prosedürü işletmeden şirket müdürü borçlunun taşınmazına haciz koyduğunu, anılan kişi hakkında yapılmış bir takip ve kesinleşmiş ödeme emri olmadığını ileri sürerek, şikayet olunanın haczinin geçersizliğine ve sıra cetvelinden çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Şikayet olunan vekili, borçlu limited şirketinin kanuni temsilcisinin aynı zamanda şirket ortağı olduğunu, 6183 sayılı Yasa'nın mükerrer 35. maddesine göre tüzel kişilerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen alacakların kanuni temsilcilerin şahsi mal varlıklarından tahsil edileceğinin belirtildiğini, şirket hakkında yapılan araştırmada şirketin borç ödemeden aciz olduğunun, çeşitli tarihlerde yapılan yoklamalarda şirketin adreste olmadığının ve şirketin beyanname vermediğinin tespit edildiğini, borçlunun şirketin vergi borçlarından doğrudan doğruya sorumlu olduğunu, bu nedenle borçlunun gayrimenkulü üzerine haciz konulduğunu, Tapu Sicil Müdürlüğü'nün 31.07.2010 tarihli yazısı ile taşınmazın üzerine kamu alacağından dolayı haciz konulduğunun belirtildiğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; 10.12.2009 tarihinde 86208 sayılı kararla şirketin mal varlığının araştırıldığı, şirket adına kayıtlı bir adet gayrimenkul olduğu ancak bu taşınmaz üzerinde 53 tane haciz bulunduğu ve başka malvarlığı tespit edilemediğinden şirket yetkilisi hakkında haciz uygulandığı, şirkette borçlunun % 80 paya sahip olduğu, aynı zamanda şirket yetkilisi ve ortağı olduğu dikkate alındığında bu konudaki haczin geçerli bulunduğu, bu durumda kamu alacağı niteliğinde olan davalı alacağının diğer alacaklar ile birlikte ilk sırada yer almasında usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verildiği, şikayetçi vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 16.04.2012 tarih ve 2012/955 esas, 2012/2873 karar sayılı ilamı ile şikayet olunan tarafından Yenimahalle Tapu Sicil Müdürlüğü'ne gönderilen 01.07.2010 tarihli kamu alacağından doğan haciz bildirisinde 4.371,71 TL alacak belirtilmesine rağmen sonradan kim tarafından ilave edildiği belli olmayan şekilde el yazısıyla imzasız olarak 751.509,63 TL vergi borcu olduğu yönündeki eklemenin geçerliliği ve uyuşmazlık konusuna etkisi tartışılmadan, bilirkişi raporu alınmasından sonra savunulan 10.12.2009 tarihinde 86208 sayılı kararla şirketin mal varlığının araştırıldığına dair belgeler getirtilip ek bilirkişi raporu alınmadan eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğinden bahisle bozma kararı verildiği, mahkemece bozma ilamına uyularak, şikayet olunan kurum tarafından bedeli paylaşıma konu taşınmaz maliki hakkında hacze dayanak teşkil edecek usulünce yapılmış bir takip işlemi ve haczin olmadığı gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile şikayet olunanın sıra cetvelinden çıkartılmasına karar verilmiştir. Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, İcra Mahkemesince uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılıp karar verilmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.