Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5875 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1832 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : İstanbul 18. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/11/2014NUMARASI : 2014/124-2014/358Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, borçluya ait Lüleburgaz Tatarköyü 3367 ve 1921 parsel sayılı taşınmazların satış bedellerinin paylaştırılması için sıra cetveli düzenlendiğini, satış bedeli tamamının Lüleburgaz Sosyal Güvenlik Merkezine ödenmesine karar verildiğini, ancak davalının alacağının zamanaşımına uğradığını ve davalının taşınmaz üzerindeki haczinin düşmüş olduğu halde davalıya cetvelde pay ayrılmış olmasının usulsüz olduğunu, davalı kurum alacağı hesaplanırken satıştan sonra yürütülen faizlerin de dikkate alındığını ileri sürerek, davalı alacağının İİK'nın 142. maddesi uyarınca sıra cetvelinden çıkarılmasına ve sıra cetvelinde davalıya ayrılan payın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, hacizlerin 6183 sayılı Kanun'un 88. maddesine istinaden yapılmış olması sebebiyle İİK'nın 106 ve 110. maddelerine göre haczin düşmesinin söz konusu olamayacağını, 6183 sayılı Kanun'un 51. maddesi ile 5510 sayılı Kanun'un 89/1. fıkrası uyarınca alacağa gecikme zammı uygulandığını, savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı kurum alacak bedelinin doğduğunu, haciz işleminin yapıldığı ve taksitlendirme talebine ilişkin dilekçesini sunduğu tarih olan 28.07.1999 tarihine göre zamanaşımı süresinin başlangıç ve kesilme tarihleri dikkate alındığında, 5 yıllık zamanaşımı süresinin 28.07.2004 tarihinde ve hatta 10 yıllık zamanaşımı süresinin de 28.07.2009 tarihinde dolduğu, borçlunun 2. kez vermiş olduğu 09.05.2011 tarihli dilekçesinin ise bu zamanaşımı sürelerinin dolmasından sonra olduğu, gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nun 366.maddesi uyarınca ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.