Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5834 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7392 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Çorum 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/12/2013NUMARASI : 2011/645-2013/577Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Temlik eden davacı T. İş Bankası A.Ş. vekili, davalı aleyhine başlattıkları icra takibinin, davalının iflasa dayalı itirazı neticesinde durduğunu, oysa davalının, iflasından sonra yeniden çalışmaya başladığını ve SGK'lı gelir elde ettiğini, bu nedenle hakkında takip yapılabileceğini ileri sürerek, 24.331,40 TL asıl alacak bakımından itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir.Davalı, iflasın kapandığını ve bu tarihten sonra yeni bir mal edinmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının müflis olduğu, iflasın kapanmış bulunduğu, davacının iflas masasına başvurarak alacağını kaydettirmediği, aciz vesikası da almadığı, bu sebeple yeni bir mal bulunduğu tespit edilmedikçe, borçlu hakkında icra takibine girişilemeyeceği, takip yapılması halinde ise borçlunun yeni bir mal bulmadığını ileri sürmesi ile ihtilafın tetkik merciince basit yargılama usulü ile çözümlenmesi gerekeceği belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Dava, İİK'nın 251/2 maddesi hükmüne dayalı itiraza ilişkindir.İİK'nın 251/2. maddesi “... Fakat, müflis yeni mal iktisap etmedikçe hakkında yeniden takip talebinde bulunulamaz. Müflis, bu yeni takip üzerine kendisine gönderilen ödeme emrine yeni mal iktisap etmediği yolunda itiraz ederse, ihtilaf icra mahkemesinde genel hükümler ve basit yargılama usulüne göre karar bağlanır..." hükmünü içermektedir. HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda mahkemece, karar tarihinde yürürlükte olan HMK'nın 114/1-c ve madde hükmü uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın anılan 115/2. madde hükmü uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, gerekçede bu husus belirlenmesine rağmen, davanın esastan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.Öte yandan, 21.02.2004 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5092 sayılı Kanun'un 11. maddesi ile İİK'na eklenen Geçici 6. maddesi ile 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nda yer alan “İcra Tetkik Mercii” ibaresi, “İcra Mahkemesi” olarak değiştirilmiş olmasına rağmen icra tetkik merciinin görevli olduğunun gerekçede kabulü de hatalı olmuştur.Diğer yandan, 01.11.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 143/1. maddesi ile "Varlık Yönetim Şirketleri"nin kurulmasına imkân tanınmıştır. Bu Kanun'un 143/1 maddesinde "Bankalar ve Fona dahil diğer mali kurumların alacakları ile diğer varlıklarının satın alınması, tahsili, yeniden yapılandırılması ve satılması amacıyla, kuruluş ve faaliyet esasları Kurul tarafından belirlenen varlık şirketleri de .../...kurulabilir. Varlık yönetim şirketleri alacakların tahsili ve alacakların ve/veya diğer varlıklarını yeniden yapılandırılması kapsamında alacak tahsili amacıyla edindiği gayrimenkul veya sair mal, haklarını ve varlıkların işletilmesi, kiralanması ve bunlara yatırım yapılması ve yine alacaklarını tahsil etmek amacıyla borçlularına ilave finansman sağlamak veya sermayelerine iştirak etmek dahil olmak üzere her türlü faaliyeti gerçekleştirmeye yetkilidir." hükmüne; aynı maddenin 5. fıkrasında ise, "Bu kanun kapsamında kurulan varlık yönetim şirketlerinin... yaptıkları işlemler ve bununla ilgili olarak düzenlenen kağıtlar, kuruluş işlemleri dahil olmak üzere kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen beş yıl süresince ...492 sayılı Harçlar Kanununa göre ödenecek harçlardan ...istisnadır." hükmüne, aynı maddenin son fıkrasında ise, "Bu kanunun yayım tarihinden önce kurulmuş olan Varlık Yönetim Şirketleri bu kanun hükümlerine tabi olarak faaliyetlerini yürütürler." hükmüne yer verilmiştir.Kanunda "muaflıktan değil "istisna" dan söz edildiğinden, harçtan istisna olan, doğrudan doğruya varlık yönetim şirketleri olmayıp, varlık yönetim şirketlerinin kuruluşlarından itibaren beş yıl boyunca yaptıkları işlemlerdir.Buna göre somut olayda, davacı T. İş Bankası A.Ş.'den alacağı temlik alan davacı şirket, 18.10.2005 tarihinde 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce kurulmuş olup, mahkemece 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 143/5 maddesinde öngörülen 5 yıllık istisna süresi geçtikten sonra mahkemece temyize konu karar verildiği gibi temlik alan davacının dava konusu ettiği alacaklar, davacı T. İş Bankası A.Ş.’den temlik aldığı alacaklar olduğundan ve alacağı temlik eden anılan bankanın 5411 sayılı Yasa'nın geçici 13. maddesi kapsamında harç muafiyeti olmadığından, temlik alan G.. A...'nin karar tarihi itibariyle karar ve ilam harcına tabi olduğu sonucuna varmak gerekmiştir. Buna göre mahkemece, kabul şekline göre hüküm fıkrasında davacı temlik alan şirketin harçtan muaf olduğunun kabulü de doğru olmamıştır.Ne var ki, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, HUMK'nın 438/son maddesi uyarınca kararın gerekçesi değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilmesi suretiyle onanması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile kararın gerekçesi değiştirilerek ve HÜKÜM fıkrasının ilk paragrafı ile 1,2 ve 3. bentleri çıkarılarak, yerine 1. bent olarak “Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK'nın 114/1-c ve 115/2 madde hükümleri uyarınca davanın usulden reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren HMK'nın 20. maddesi uyarınca iki haftalık yasal süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Çorum İcra Mahkemesi'ne gönderilmesine" ibaresinin, 2. bent olarak, " HMK'nın 331/2. madde hükmü uyarınca davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde harç, yargılama giderleri ve vekalet suretinin görevli mahkemede karara bağlanmasına," ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.