MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/05/2014NUMARASI : 2012/204-2014/232Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, uyarlanma ve alacak davalarının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Asıl ve birleşen davalarda davacı vekili, taraflar arasında 19.03.1997 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, inşaatın 6 katlı olacağının kararlaştırılmasına rağmen taşınmaz üzerinden geçen yüksek gerilim hattı nedeniyle bodrum kat dahil dördüncü kattan sonra inşaatın durdurulduğunu, tarafların dairelerin paylaşımı ve imalat bedeli hususunda anlaşamadıklarını, inşaat sözleşmesinin ifasının sözleşmenin yapıldığı tarihten bu yana imkansız olduğunu, müvekkilinin iflas ettiğini, davalıların ahdin feshi hususunda bir işlem yapmadıklarını ancak müvekkiline de inşaatın devamı hususunda imkan tanınmadığını ileri sürerek, inşaat sözleşmesinin davacı yüklenici lehine günün şartlarına uyarlanmasını, bu mümkün değil ise sözleşmenin feshini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 7.000,00 TL imalat bedelinin 09.03.2000 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.Asıl ve birleşen davada davalılar vekili, davacı yüklenicinin inşaat sözleşmesindeki edimlerini yerine getirmeyerek 2000 yılı başında % 40 seviyede inşaatı yarım bırakarak terkettiğini, inşaatı plan ve projesine aykırı yaptığını, kaçak yapının ekonomik değeri olmayacağını savunarak, asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre, davacı tarafından inşa edilen binanın ruhsata aykırı olarak büyük yapıldığı, yapının özel ruhsata bağlanamayacağı sözleşmede ön görülen 18 aylık sürede de projesine uygun olarak inşa edilip teslimi gerekirken davacı yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğinden uyarlama ve alacak istemlerinin iyiniyetten yoksun olduğunu, kaçak yapılan ekonomik değerlerinin bulunmadığı, sözleşmenin ilelebet devam etmesinin de mümkün olmadığı gerekçesiyle, sözleşmenin feshi talebinin kabulüne, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.