Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5770 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 3373 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, yüklenici davalının sözleşmeye aykırı olarak ortak yerlerden faydalanmak suretiyle giriş kattaki iki adet daireyi ters dubleks biçimde yaparak değerlerini arttırdığını, bu değer artışından müvekkiline düşen payın 20.000,00 TL olduğunu, sözleşmede kararlaştırılan sürede inşaatın bitirlememesi nedeniyle müvekkilinin 11.600,00 TL kira alacağı doğduğunu, bunun yanında bir kısım hatalı ve eksik imalatlar nedeniyle müvekkilinin 11.909,00 TL zararı bulunduğunu ileri sürerek, toplam 43.509,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, yapılan işin sözleşmeye uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; daireleri teslim alırken ifaya eklenen ceza koşulu yönünden davacının ihtirazi kayıt ileri sürmemesiyle B.K.'nun 113. maddesi gereği cezai şartın da sona erdiği gerekçesiyle kira bedeli talebinin reddine, yüklenicinin giriş katında kendi payına düşen iki adet daireyi ortak alanlardan faydalanmak suretiyle ters dubleks yapması sonucu dairelerin değer artışından davacıya düşen payın 16.000,00 TL, eksik ve ayıplı iş bedelleri tutarı 3.958,00 TL olmak üzere davacının talep edebileceği toplam miktarın 19.958,00 TL olduğu, bu meblağdan yüklenici tarafından sözleşme dışı yapılan 14.025,00 TL ekstra iş ve imalat bedelleri düşüldüğünde, davacının neticeden 5.933,00 TL zararı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile bu meblağın davalıdan tahsiline yönelik verilen karar, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 29.09.2010 tarihli ilamıyla, sözleşmedeki gecikme halinde kira bedeli ödeneceğine ilişkin düzenlemenin cezai şarta ilişkin olmayıp, açıkça gecikme tazminatına (kiraya) ilişkin olduğu, bu durumda davacının bağımsız bölümleri ihtirazı kayıtsız teslim almasının gecikme tazminatı istemesine engel teşkil etmeyeceği, mahkemece bu konuda değerlendirme yapılıp karar oluşturulması gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, Yargıtay bozması öncesinde alınan bilirkişi raporunda kira bedeli kaybının 2.388,00 TL olarak belirtildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne 5.933,00 TL eksik imalat bedeli, 2.388,00 TL kira bedeli olmak üzere toplam 8.321,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. .../...S.21) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2)Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı gecikme tazminatı, değer artışı nedeniyle davacının payına düşen bedel ile eksik ve kusurlu işlerin giderilme bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.Taraflar arasında imzalanan 15.04.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 3. maddesinde “Süre sözleşme tarihinden itibaren 15 ay olup, genel iskân aşamasına kadarki süredir. Genel iskânı müteahhit alacak olup, bu aşamadaki süre istisna dışıdır.” şeklindeki hüküm gereği, inşaatın iskân aşamasına getirildiği tarihten iskân alınmasına kadar geçecek olan sürenin teslim süresinin istisnası olduğu, dosya arasında bulunan iş bitim raporuna göre de inşaatın 30.11.2006 tarihinde bitirildiği ve yapı kullanma ruhsatının 15.01.2007 tarihinde alındığı anlaşılmaktadır. Mahkemece sözleşmeye aykırı olarak bu tarihler arasında geçen sürede dahil edilerek gecikme tazminatının belirlenmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, davacıdan alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.