Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5759 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 893 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) Anadolu 13. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 01/10/2013NUMARASI : 2013/246-2013/404Davacının açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahiller T. Vakıflar Bankası T.A.O. ile Çetinkaya ....Tic. A.Ş. vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkilinin pirinç ve paslanmaz malzemelerden banyo aksamı üretimi ile iştigal ettiğini; küresel ekonomik kriz, iflas eden borçlu şirketlerin oluşturduğu kayıplar, tahsilat sorunları ve hammadde fiyatları ile finansal maliyetlerin yükselmesi nedeniyle borca batık hale geldiklerini; profesyonel yönetim oluşturulması, gerekirse personel sayısında indirim ve pazarlama kısmına yeni personel alınması, finansal giderlerin azaltılması, kâr oranı yüksek ürünlerin satışına ağırlık verilmesi ve sermaye artışı yapılması suretiyle borca batıklıktan kurtulabileceğini ileri sürerek, iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece iddia, müdahil beyanları, kayyım ve bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre; şirketin borca batık olduğu ve iyileştirme projesindeki hedeflere varabileceği gerekçesiyle, iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiştir. Kararı, müdahiller T. Vakıflar Bankası T.A.O. ile ....Metal Tic. A.Ş. vekilleri temyiz etmiştir. İflasın ertelenmesinin iki temel koşulu davacı şirket veya kooperatifin borca batık olması, sunacağı ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde borca batıklıktan çıkabileceğine dair öngörüdür. Somut olayda davacı yan davanın açıldığı tarih itibariyle 2012 yılı için kâr beklerken, alınan kayyım raporunda 2012 yılı Haziran-Eylül dönemi zararının 124.701,02 TL olduğunu; 30.09.2013 döneminde kâr raporlandığını, ancak bu dönemde ticari borçların % 11 oranında azalırken, diğer borçların % 85 oranında arttığını bildirmiştir. Bu durumda mahkemece borçların azalmasının faaliyet sonucu elde edilen kâra dayalı ödemelere mi yoksa feragat, yapılandırma vs. gibi ödeme dışı nedenlere mi dayalı olduğunun araştırılması; kârlılığın mevcut ve beklenen seyri ile borca batıklığın sona erip eremeyeceği konusunda rapor alınması ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Öte yandan yargılama sürecinde hangi ihtiyati tedbir kararlarının verildiğine dair açıklık içermeyen ve infazı kabil olmayacak biçimde “bu dava ile verilen tedbir kararlarının devamına” şeklinde gerekçeli karara alınan hüküm de kabul şekli itibariyle hatalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.