MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 09/10/2013NUMARASI : 2013/106-2013/404Taraflar arasındaki maddi-manevi tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkili arsa sahibi ile davalı yüklenici şirket arasında 01.11.2005 gün 30866 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ancak davalı firmanın inşaatı belirtilen tarihte teslim etmediği gibi eksik ve kusurlu işler yaptığını, iskân ruhsatının ancak 08.08.2007 tarihinde alındığını, eksikliklerin mahkeme kanalı ile tespit edildiğini, müvekkilinin bu nedenle cezai şart, kira tazminatı ve eksik imalat nedeni ile alacağı doğduğunu ileri sürerek, 59.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren faizi ile davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, 17.09.2009 tarihli dilekçesi ile de davalının kendisine isabet eden daireleri daha büyük yaparak gelir elde ettiğini belirterek, haksız kazanç nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL'nin davalı tarafından tahsilini talep etmiştir.Davalılar vekili, davacının kusuru nedeni ile inşaat ruhsatının geç alındığını, davacının projeden farklı isteklerde bulunduğunu, bu nedenle gecikmeler meydana geldiğini, binanın 27.06.2007 tarihinde bitirildiğini ve davacının fiilen inşaatı teslim aldığını, cezai şart hususunun aktin feshi koşuluna bağlı olduğunu, bu nedenle talep edilemeyeceğini, davacının kat irtifakı tesisi ve bağımsız bölüm paylaşımına itirazı olmadığını, kira tazminatına ilişkin sözleşme maddesinin fahiş olup tenkisinin gerektiğini savunarak davanın reddini, karşı dava olarak da 1 nolu bağımsız bölümün tapusunun davacı arsa sahibi tarafından yüklenici firmaya verilmediğini, müvekkili şirketin sattığı bu taşınmazın tapusunu devredemediğini, bu nedenle zarara uğradığını belirterek 1.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi zarara uğradığını, müvekkili şirketin tapu devri yapamadığı için banka kredisi kullanmak durumunda kaldığını ve faiz ödediğini, bu nedenle 5.000,00 TL zarara uğradığını, fazladan yapılan imalat bedelinin 10.000,00 TL olduğunu, tapu kaydı üzerindeki şerhin kaldırılması için de 3.500,00 TL harcama yapıldığını belirterek toplam 29.500,00 TL'nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile davacıdan tahsil ile davalı-karşı davacı vekili şirkete ödenmesini istemiştir.Mahkemece Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 29.12.2011 gün, 2010/4422 E., 2011/8067 K. sayılı bozma ilamına uyularak bilirkişi kurulundan ek rapor alınmış ve yapılan yargılama sonunda; davacı arsa sahibinin bir bağımsız bölüm tapusunu halen davalı yüklenici firmaya vermediği, bu bağımsız bölümle ilgili olarak satın alan kişinin Tüketici Mahkemesi'nde açtığı davanın devam ettiği, davalı-karşı davacı yüklenici firmanın bu taşınmaz tapusunu veremediği, satış vaadi sözleşmesi yapması nedeni ile masraf yapıp bankadan kredi çekip faiz ödediği, bu nedenle maddi ve manevi tazminat talep etmiş ise de, davacı arsa sahibinin de eksik ve ayıplı işler, kira ve rant farkından kaynaklanan alacağı nedeniyle bir taşınmazı elinde tutmaya hakkı olduğu, bu nedenle davalı yüklenicinin bu hususlara ilişkin taleplerinin yerinde olmadığı, tapudaki takyidatların kaldırılmasına ilişkin masrafların davacı tarafından yapıldığı hususunun davacının yemini kapsamında ispat edildiği, davalı yüklenicinin sadece davacıya ait taşınmazlara yaptığı ekstra imalat bedelini talep edebileceği, bunun da 3.900,00 TL olduğu gerekçesi ile asıl davanın 39.750,00 TL üzerinden, karşı davanın ise 3.900,00 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve davacı-karşı davalı vekilince ileri sürülen temyiz itirazlarına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.