MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/07/2014NUMARASI : 2013/253-2014/351Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili avukat Ö. S. S. gelmiş, davalı tarafından gelen olmadığından, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacılar vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, yüklenici tarafından süresinde inşaat bitirilemeyince tadil sözleşmesi yaptıklarını, buna göre işin 18 ayda bitirilememesi halinde dükkan için 3.000,00 TL ve 6 daire için 500,00 TL'den 3.000,00 TL olmak üzere toplam aylık 6.000,00 TL cezai şart öngörüldüğünü, kira geliri kaybına da uğrandığını, inşaatın süresinde bitirilmediğini ve oturma ruhsatı alınmadığını ileri sürerek, şimdilik 78.000,00 TL maddi tazminat ve 1.000,00 TL kira tazminatının tahsilini istemiş, ıslah dilekçesi ile de dava değerini 5.416,67 TL artırarak 83.416,67 TL'nin tahsilini istemiştir.Davalı vekili ise, binanın sözleşmede belirtilen sürede tamamlandığını, Seviye Dersanelerine kiralanması söz konusu olduğunda kiracıların tadilat istemeleri üzerine görüşmeler yapıldığını, fakat anlaşma sağlanamayınca inşaatı teslim alması için davacılara 20.07.2012 tarihli ihtarname gönderildiğini, davacıların tadilat gerekebileceğini belirtip, kiracı çıktıkça oturma ruhsatına müracaat edilmesini istediklerinden oturma ruhsatının alınmadığını, yükleniciden kaynaklanan kusur bulunmadığından cezai şart istenemeyeceğini, yine Borçlar Kanunu'nun 159/2 maddesine göre hem cezai şart hem kira istenebilmesi için sözleşmede açık hüküm bulunması gerektiğini, kira talebinin de dayanaksız olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenerek inşaatın 18 ay içinde bitirilmesi, aksi halde aylık 6.000,00 TL ceza şart ödeneceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmeye göre teslim tarihinin 20.03.2012 olduğu, belediye yazısından henüz yapı kullanma ruhsatının alınmadığının anlaşıldığı, 20.03.2012 ile 15.05.2013 dava tarihi arasında cezai şart alacağının 83.000,00 TL olduğu, sözleşmelerde ayrıca ifaya ekli ceza öngörülmediğinden davacının ayrıca kira kaybı talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle, 83.000,00 TL'nin dava tarihi olan 15.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla isteğin ve ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle ileri sürülen temyiz sebeplerine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekil ile temsil edilen davacılara verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.