Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5695 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2218 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Edremit 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 30/04/2013NUMARASI : 2005/858-2013/322Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili Av. F.. O.. K. gelmiş diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklası dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, müvekkillerine isabet eden bağımsız bölümlerde eksik ve ayıp bulunduğuna dair delil tespiti yapıldığını ileri sürerek, 43.299,00 TL’nin 01.06.1995 tarihinden itibaren temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; tespit dosyası bilirkişi raporuna göre eksik ve ayıplı iş bedelinin 43.299,00 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile anılan meblağın dava tarihinden itibaren temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1)Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunarak davanın reddini istemiştir. Zamanaşımının davaya konu bağımsız bölümlerin sözleşmesine uygun şekilde teslimi ile başlayacağı muhakkaktır.Bu durumda, mahkemece, davalı yüklenicinin imal ettiği bağımsız bölümlerin davacı tarafa teslim edildiği tarihin belirlenerek davalı tarafın zamanaşımı def’i hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekir. 2)Taraflar arasındaki sözleşmeye göre, inşaatın 1051 parsel sayılı taşınmaz üzerine yapılacağı kararlaştırılmıştır. Bu parsel ise ifraz ve tevhit gibi işlemlere tabi tutulmuş ve yeni parseller oluşmuştur. Sözleşme çerçevesinde imal edilen bağımsız bölümlerin hangi parselde olduğuna dair tapu kaydının dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşme ve eki krokiye göre altmışüç adet bağımsız bölüm yapılacağı, bunlardan ondokuz adedinin arsa sahibi davacılara ait olacağı kararlaştırılmış iken, geri çevirme kararımız sonrasında dosyaya 31 bağımsız bölüme ilişkin tapu kaydı konulmuştur. Bu durumda, mahkemece, 1051 parsel sayılı taşınmazın tüm geldi ve gittileri, tevhit ve ifraza ilişkin tüm kayıtları getirtilerek, davacılara teslim edilen veyahut edilmesi gereken konutların hangileri olduğu, davacılara ne zaman teslim edildiği duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.Öte yandan, dosya içerisindeki delil tespiti raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Delil tespiti raporunun o tarihte sicilden terkin edilmiş olan davalıya tebliğ edilmediği anlaşıldığına göre, davalı aleyhine delil olmayacağı, bu davada yaptığı savunmalar çerçevesinde, davacılara aidiyeti belirlenecek olan bağımsız bölümlerin bulunduğu yerde, ehil bilirkişilerin katılımı ile keşif yapılarak, var ise eksik ve ayıplı iş bedelinin saptanması sonrasında bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi de doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.