MAHKEMESİ : Batman 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/12/2013NUMARASI : 2012/18-2013/826Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. B.. O.. ile dahili davalı S.. Y.. ve davacılar vekili Av. İ.. Y..'ın gelmiş olmayarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, müvekkillerinin yüklenici olan ve yargılama sırasında dahili davalı yapılan S.. Y..’dan daire satın aldıklarını, yüklenicinin tüm edimlerini yerine getirdiğini, satın aldığı daireler nedeniyle haklarını müvekkillerine temlik ettiğini, bu duruma rağmen davalı arsa sahibi S.. Ç..’ın daire tapularını devretmediğini ileri sürerek, davalı adına olan 12 adet daire tapusunun iptali ile davacılar adına ayrı ayrı tesciline, mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı S.. Ç.. vekili, iskân ruhsatının alınmadığını, eksik işlerin bulunduğunu, sözleşme ile imal edilecek 24 adet daireden 6 adetinin yapılacak inşaat nedeniyle arsa payı karşılığı olarak müvekkiline verilmesinin, 2 adetinin 125.000,00 TL karşılığı satılmasının kararlaştırıldığını, 12.02.2010 tarihli adi yazılı sözleşme ile bir dairenin, 05.03.2010 tarihli adi yazılı sözleşme ile iki adet dairenin yüklenici tarafından müvekkili arsa sahibine satıldığını, yüklenicinin tapu devri istediği kişilere tapu devirlerinin yapıldığını, dört dairelik hakkının kaldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Dahili davalı yüklenici S.. Y.., davaya yanıt vermemiştir. Mahkemece, iddia ve dosya kapsamına göre; yüklenici adına düşen onsekiz adet daireden bir kısmının davalı arsa sahibine devredildiği nazara alındığında dava konusu edilen oniki adet dairenin yüklenici uhdesinde kaldığı, yüklenicinin edimini yerine getirdiği ve iskân sorunu nedeniyle davacılara taşınmazlarının devredilmemesinin iyiniyetle bağdaşmayacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı arsa sahibi S.. Ç.. vekili temyiz etmiştir. Davalılar arsa sahibi S.. Ç.. ile yüklenici S.. Y.. arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, sözleşme konusu parsel üzerine yirmidört adet bağımsız bölüm yapılması, bunlardan altı adedinin arsa sahibine onsekiz adedinin ise yükleniciye ait olacağı kararlaştırılmış, keza inşaatın yapı kullanma izin belgesi alınmak suretiyle teslim edileceği de hüküm altına alınmıştır.Davacılar, sözleşme gereği yükleniciye isabet eden alacağı temlik yolu ile devraldıklarını ileri sürerek, toplam oniki adet bağımsız bölümün adlarına tescilini, olmadığı takdirde bedellerinin tahsilini istemişlerdir. Davalı arsa sahibi ise, öncelikle inşaatta eksik ve kusurlu işler bulunduğu, halen yapı kullanma izin belgesinin alınmadığı, ayrıca, sözleşmeyle kendisine isabet eden altı bağımsız bölüm dışında beş adet bağımsız bölümü satın aldığını, yüklenici adına isabet eden dokuz adet bağımsız bölümün ise tapusunun devredildiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Davacı üçüncü kişiler, sözleşme gereği yükleniciye isabet eden bağımsız bölümleri temlik aldıklarını iddia ettiklerine göre, mülkiyet hakkını kazanabilmeleri için yüklenicinin sözleşme ile üstlendiği edimleri yerine getirmiş olması gerekir. Ne var ki, dosya kapsamında mevcut 26.03.2013 tarihli yapı tatil tutanağına göre, inşaatta projeye aykırı kısımlar olduğundan bahisle zabıt tutulduğu, keza, yapı kullanma izin belgesinin halen dahi alınmadığı anlaşılmaktadır. Bunun yanında, arsa sahibi savunmasında inşaatta eksik ve kusurlu işler bulunduğunu belirtmiş ise de, mahkemece inşaatın onaylı projesi ve yapı ruhsatı esas alınarak uyuşmazlık konusunda uzmanlığı bulunan bilirkişilerin refakati ile mahallinde keşif yapılmamış, inşaatta eksik ve kusurlu işler bulunup bulunmadığı ve varsa bedelleri hakkında görüşleri alınmamıştır. Yine, arsa sahibince, sözleşme gereği kendisine isabet eden bağımsız bölümler dışında beş adet bağımsız bölümün daha yükleniciden satın alındığı ileri sürülmüş ise de, taraflardan bu konudaki delilleri sorulup toplanmadan ve anılan savunma üzerinde hiç durulmadan hüküm tesis edilmiştir. Öte yandan, davacı temlik alan üçüncü kişilerin her biri ayrı ayrı tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde tazminat talebinde bulunmuş olmaları ve her bir davanın esasen bağımsız mahiyette bulunması karşısında ayrı ayrı başvuru harcı yatırmaları gerekirken, bu husus nazara alınmadan Harçlar Kanunu’nun 27 ve 30. maddelerine aykırı surette yargılamaya devam edilerek sonuca varılmıştır. Yukarıda izah edilen sebeplerle, belirtilen hususlar nazara alınarak ve davalı arsa sahibinin ileri sürdüğü takas def’i de değerlendirilerek sonucuna uygun bir hükme varılması gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı arsa sahibi S.. Ç.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı arsa sahibi S.. Ç.. yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.