MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 30. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 25/11/2013NUMARASI : 2012/87-2013/327Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın süre yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkilinin müflis şirketten alacaklı olduğunu, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin kesinleştiğini, söz konusu alacak için yaptıkları kayıt kabul başvurusunun haksız olarak reddedildiğini ileri sürürek, müvekkilinin alacağının iflas masasına kayıt ve kabulünü talep ve dava etmiştir. Davalı iflas idaresi vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının bu kadar uzun süre alacak kaydı yaptırmaması şüphe uyandırdığı gibi, iflas sıra cetvelinin 21.03.2012 tarihinde ulusal bir gazetede ilan edildiği, davanın ise 15 günlük süre geçtikten sonra 10.04.2012 tarihinde açıldığı gerekçesiyle, davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı temyiz etmiştir. 1-İİK'nın 235. Maddesine göre, kural olarak sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde ticaret mahkemesine dava açabilirler. Ancak aynı Kanun'un 223. maddesi hükmüne göre alacaklı tebligata elverişli adresini bildirip kararın tebliği için avans yatırmışsa 15 günlük dava açma süresi kararın tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar.İstanbul 2. İflas Dairesi Müdürlüğü'nün 18.09.2012 havale tarihli yazısında, davacı alacaklının kayıt başvurusu sırasında sıra cetvelinin tebliği için avans yatırdığı ve ek sıra cetvelinin davacı vekiline 27.03.2012 tarihinde tebliğ edildiği bildirilmiştir. Dava ek sıra cetvelinin tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde 10.04.2012 tarihinde açılmıştır. Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. 2-Kabule göre; hak düşürücü süre, dava şartlarından olup, HMK'nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.Öte yandan, en son ilânın Türkiye Ticaret Sicili Gazetesin'de 23.03.2012 tarihinde yapıldığı gözetilerek, dava açma süresinin bu tarihten başlatılması gerekirken, (sonuca etkili olmamakla birlikte) daha önceki tarihli ulusal gazete ilânının esas alınması da ilke bakımından hatalı olmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1 no'lu bentte açıklanan nedenlerle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.