Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5683 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10089 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Erzurum 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/06/2014NUMARASI : 2013/174-2014/566Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, tazminat davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı-karşı davacı vekili avukat H. A. K.gelmiş, diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Asıl davada davacı H.. A.. vekili, dava dışı arsa sahibi H.D.'den, bu arsa sahibinin arsası üzerine davalı kooperatifin imal ettiği binada bulunan dairelerden birer adet daire ve dükkan satın aldığını, bu durumun davalı kooperatifin karar defterine de işlendiğini, davalının bu daire ve dükkanı müvekkiline teslim ettiğini, bu duruma rağmen ferdileşme işlemini yapan davalının tapuları kendi adına düzenlettiğini ileri sürerek, daire ve dükkan tapularının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı kooperatif vekili, 66.800,00 TL'nin ödenmesi halinde tapu devrini yapabileceklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.Birleşen davada davacı kooperatif vekili, müvekkilinin imal ettiği bağımsız bölümlerden birer adet dükkan ve daireyi davalının satın aldığını, ayrıca bir adet dükkanı da arsa sahibinden satın aldığını, 20.11.2011 tarihli genel kurul kararı gereği davalının her bağımsız bölüm için 20.600,00 TL ödemesi gerektiğini, ayrıca kooperatifin sattığı dükkana dekorasyon yapıldığını ileri sürerek, 66.800,00 TL'nın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, esasen; asıl davada davacı ile davalı kooperatif arasında 1 no'lu dükkan ve 9 no'lu daireye ilişkin 10.06.2005 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmede sabit bedelli ortaklığa ilişkin 30.01.1999 tarihli genel kurul kararına atıf yapıldığı, bu atıf nazara alındığında davacının sabit bedelli ortak olduğu ve 20.11.2011 tarihli genel kurul kararı ile kararlaştırılan meblağdan sorumlu olmadığı, öte yandan, asıl davada davacının 1 numaralı bağımsız bölüme ilişkin dava açmadığı, asıl davada davacının dava dışı arsa sahibinden asıl davaya konu 4 numaralı bağımsız bölümü satın aldığı, arsa sahibine yönelik tüm edimini yerine getirdiği, 1,4 ve 9 no'lu bağımsız bölümlerin tamamının davalı kooperatif adına tescilli olduğu, kooperatifin asıl davada davacıya satılan dükkana 5.000,00 TL bedelli dekorasyon işini yaptığı gerekçesiyle, asıl davada 4 ve 9 no'lu bağımsız bölümlerin tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, birleşen davada 5.000,00 TL'nin davalı H.. A..'dan temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmiştir. Kararı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı kooperatif vekili temyiz etmiştir. 1-Mahkeme gerekçesinden de anlaşılacağı üzere davacı; davalı kooperatiften bir daire ve bir dükkan olmak üzere 2 bağımsız bölüm, dava dışı arsa sahibi Hacı Demir'den ise bir dükkan satın almış, davalı kooperatiften satın alınan A Blokta apartman girişinin bitişiğinde sol tarafta bulunan bir adet 10 m²'lik dükkan davaya konu edilmemiş, arsa sahibinden satın alınan dükkan davaya konu edilmiştir. Bu durumda, mahkemece, arsa sahibinden dükkan satın alındığına, bu dükkanın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında arsa sahibine isabet eden yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, arsa sahibi H. D.'e karşı dava açılmak üzere davacıya makul süre verilmesi, açılan davanın bu dava ile birleştirilmesi, davacı ile arsa sahibi arasındaki 05.08.2005 tarihli gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi kapsamında davacının arsa sahibinden satın aldığı dükkana hak kazanıp kazanmadığına ilişkin taraf delilleri değerlendirilerek sonucuna göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu lazimelere uyulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. 2-Bozma nedenine göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı kooperatif vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı kooperatif vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl davada davalı-birleşen davada davacı kooperatif yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan asıl davada davalı birleşen davada davacı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davacı birleşen davada davalıdan alınarak asıl davada davalıya verilmesine,peşin alınan istek halinde iadesine kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.