Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5588 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2487 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 13/01/2011NUMARASI : 2006/598-2011/5Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat A.N. T. ile davalılar M.. B.. ve 4 arkadaşları vekili avukat M.. G.., davalı C.. G.. vekili avukat A. H. B.., davalı A.. Ç.., davalı N. N. U., davalı C.. S.. vekili avukat İ. Ö., davalılardan S.. E.., B.. K.., H. G., D.. İ.., A.. E.., M.. E.., C.. Y.., H.. U.., A.. U.., B.. D..'in gelmiş, bir kısım davalılara çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği görüldüğünden ve davacı vekilinin duruşma talebinden vazgeçmesi üzerine incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, davalı yüklenici ile davacı arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, davalı yüklenici tarafın, inşaatı tamamlamadan bıraktığını ve diğer davalılara hisse devrettiğini ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili feshi nedeniyle davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.Bir kısım davalılar, iyiniyetle hisse satın aldıklarını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, inşaatın seviyesinin ileriye etkili feshin gerektirdiği oranın altında olduğu ancak davalıların güvene dayalı ve iyiniyetli kazanımları olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Arsa sahipleri ile davalı yüklenici şirket arasındaki 22.11.1996 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde belirlenen sürede inşaatın tamamlanarak teslim edilmediği, işin fiziki seviyesinin ortalama %43 olduğu ve bu suretle yüklenicinin temerrüde düştüğü çekişmesizdir.Davacı arsa sahibi, yüklenicinin temerrüdü karşısında sözleşmeyi feshettiğini ileri sürerek, yükleniciye devrettiği arsa payının iptal ve adına tescilini talep etmiştir. Arsa sahipleri ile yüklenici arasında, sözleşmenin ortak iradeleriyle feshedildiğini gösteren herhangi bir delile dosyada rastlanılmamış olmakla arsa payı devri yükümlülüğünü içeren 22.11.1996 günlü sözleşmenin feshi için mahkeme kararı gerektiği ortadadır. Davacının, sözleşme gereği devrettiği tapudaki payın iadesini istemiş olmakla doğal olarak akdin feshini de istediği kabul edilmelidir. Ne var ki, davada geriye etkili fesih istendiği halde mahkemece, ileriye etkili feshe karar verilmiştir. Oysa, 25.01.1984 tarih ve 3/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın istikrar kazanmış içtihatları gereğince somut olayda işin getirildiği seviye itibariyle ileriye etkili değil, geriye etkili fesih koşulları oluşmuştur. Bu durumda, davacı arsa sahibinin, devrettiği arsa payını geri istemekte haklı olduğunun kabulü zorunludur. Keza, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, sözleşme uyarınca başlangıçta devredilen arsa payları avans niteliğinde olup, yüklenici, gerçekte bunlara işi eksiksiz tamamlayıp, teslim ettiğinde hak kazanabilecektir. İnşaatın halihazır durumu itibariyle böyle bir durum sözkonusu bulunmadığından, yükleniciden bağımsız bölüm almak üzere pay devralan 3. kişilerin iyiniyetli kabul edilmeleri mümkün değildir.Şu hale göre, mahkemece, davanın kabulü yerine, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru olmamış, kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, davacı vekili duruşma talebinden vazgeçtiğinden vekalet ücret takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.