MAHKEMESİ : Bakırköy(Kapatılan) 11. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 23/10/2013NUMARASI : 2013/359-2013/68Davacının açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla müdahil Y.. A... Vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkinin metal fitting, bağlantı parçaları ve vana üretimi ile iştigal ettiğini, tamamı ödenmiş 5.000.000,00 TL sermayesinin bulunduğunu; metal sektöründeki fiyat dalgalanmaları, küresel ekonomik kriz, maliyet yükselmesi, ciro düşüşleri, müvekkili şirketin yanlış yatırımları ve finansal hataları ile alacakların da tahsilatında karşılaşılan güçlükler nedeniyle borca batık hale geldiğini; sermaye artışı, borçların yapılandırılması, hisse devri suretiyle yeni kaynak yaratılması, ortakların erteleme süresi boyunca kâr payı almayacaklarına ilişkin taahhütleri, şirket reorganizasyonu, iştiraklerdeki hisselerin satışı ve varlık arttırıcı önlemlerle borca batıklığın sona erdirileceğini ileri sürerek, iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece iddia, müdahil beyanları, kayyım ve bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin borca batık olduğu ancak şirketin potansiyelinin borca batıklıktan kurtulma ümidini vermediği, iyileştirme projesinin uygulanma imkanının bulunmadığı; rapordan sonra sunulan yeni (revize) iyileştirme projesinin değerlendirilmesinin mahkemenin görevi olmadığı, davacının borca batıklık nedeni olarak gösterdiği hususların bir kısmının şirket ile doğrudan ilgili olmayıp, piyasa koşullarına ilişkin bulunduğu ve davacı şirketin bu koşullara müdahalesinin söz konusu olamayacağı, piyasa koşullarının erteleme sureti ile davacının alacaklılarına yüklenmesinin de kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, erteleme talebinin reddine ve davacının iflasına karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Hüküm Y.. A... vekilince cevapla temyiz edilmiş ise de temyiz dilekçesinin yasal süresinden sonra verilmiş olması ve harcının da yatırılmadığının anlaşılmasına göre temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, Yaptırılan bilirkişi incelemesinden sonra davacı şirket yeni ve ayrıntılı bir iyileştirme projesi sunmuş ancak bu projenin incelenmesi talebi mahkemece, revize proje sunulamayacağına dair gerekçe ile kabul görmemiştir. Mahkemenin hükmüne dayanak kılınan Dairemiz kararları özellikle bilirkişinin iflasın ertelenmesi davalarında davacı şirkete danışmanlık yaparcasına yol gösteremeyeceği ve davacı şirketin revize proje sunmaya zorlanamayacağına yöneliktir. Davacının gerek yargılama aşamasında beliren duruma ve gerek süreç içinde ortaya çıkabilecek yeni ekonomik şartlara göre iyileştirme projesini düzeltmesi ve geliştirmesi mümkündür. Bu şekilde sunulan projenin uygulama kabiliyeti bulunup bulunmadığı, özellikle yargılamayı uzatmaya yönelik olup olmadığı ve üzerinde yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmayı gerektirip gerektirmediği hakim tarafından denetlenmeli ve samimi olmayan tutumlara izin verilmemelidir. Öte yandan borca batıklıktan kurtulmayı sağlayabilecek şekilde düzeltilmiş projelerin de usuli sebeplerle inceleme dışı tutulması, yasal şartları sağlayan şirketlerin iflasın ertelenmesi imkânından mahrum bırakılması anlamına gelir. Davacı yanca sunulan yeni ve düzeltilmiş projede ortakların kâr payı almayacağına, iştiraklerin kârlarını davacı şirkete aktaracaklarına, sermaye artışı tutarının 1.000.000,00 TL yerine 4.000.000,00 TL'ye çıkartıldığına, üç yıllık süreçte iştiraklerin toplamda 2.760.000,00 TL tutarında borç vereceklerine ve iflasın ertelenmesi süreci içinde borcun ödenmesini istemeyeceklerine ve grup şirketlerinin davacının üretiminin bir kısmını alacağına ilişkin taahhütlerini belgelemiştir. Özellikle sermaye artışının değiştirilen tutarının dörtte biri de revize projenin verildiği tarih itibariyle ödendiğine dair de dekont ibraz edilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 376. maddesinde gösterilen sırada sona geçme anlaşmasına ilişkin hükümler başta olmak üzere, uzun vade ile borç verme taahhütleri ve yaratılacağı ileri sürülen kaynak tutarı dikkate alınarak yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılması yerine yazılı nedenlerle iflasa karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, müdahil Yapı ve Kredi Bankası AŞ. vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.