MAHKEMESİ : Ankara(Kapatılan) 17. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 19/02/2013NUMARASI : 2011/280-2013/48Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davacılardan S.. K.., Ö.. Ö.., A.. Ş.., S.. D.., N.. N., A.. Ö.., C.. Ç.. ve G.. Ö.. yönünden açılmamış sayılmasına, diğer davalılar yönündende reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı H.. Ç.. vekilince duruşmalı, davacılar S.. A.., A.. Ş.., C.. Ç.., G.. Ö.., F.. Y.., T.. Ş.., E.. Ö.., F.. K.., Ö.. Ö.. ve M.. K.. Ç.. vekillerince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılardan E.. Ö.. ve vekilleri Av. C.. M.. gelmiş diğer taraflardan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacılar vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, 27.02.2011 tarihli olağanüstü genel kurulun 5. maddesi ile dava dışı firma ile yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin onaylandığını, oysa bu sözleşmenin tüm ortaklar aleyhine olduğunu ileri sürerek, anılan kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacılardan Ş..A.. davadan feragat etmiştir. Asli müdahelede bulunan 38 ortak, davacı yanında davaya müdahale ederek anılan genel kurul kararının iptalini istemişler, yerel mahkeme kararı sonrasında müdahele istemlerinden vazgeçmişlerdir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacılardan Ş.. A.. davasının feragat nedeniyle reddine, davacılardan S.. K.., Ö.. Ö.., A.. Ş.., S.. D.., N. N., A.. Ö.., C.. Ç.. ve G.. Ö..’nin açtıkları davayı takip etmemeleri nedeniyle açılmamış sayılmasına, diğer davacılar F.. Y.., H.. Ç.., T.. Ş.., E.. Ö.., F.. K.. ve M.. K. Ç. yönünden ise, iptali gerektirir bir durum bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılardan S.. A.., A.. Ş.., C.. Ç.., G.. Ö.., F.. Y.., H.. Ç.., T.. Ş.., E.. Ö.., F.. K.., Ö.. Ö.. ve M.. K..Ç.. vekili temyiz etmiştir. 1)Dava, kooperatif genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir. Kooperatifler Kanunu'nun 53. maddesine göre genel kurula katılıp karşı oy kullanan ve muhalefet şerhini tutanağa geçirten ortaklar kanuna, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı kararların iptalini talep edebilirler. Yokluk halinde karşı oy ve muhalefet aranmaz. Kooperatifler Kanunu'nun 87. maddesine göre genel kurul toplantılarına bakanlık temsilcisinin katılması zorunludur. Ancak usulüne uygun müracaat yapıldığı halde, temsilci toplantıya gelmez ise toplantı icrasını temin etmek üzere, mahalli idare amirine durum bildirilir. Temsilci yine gelmez ise bir saat sonunda toplantıya başlanır. Aynı Kanun'un 87/6. maddesi uyarınca temsilcinin niteliği ve görevi ile ilgili olarak 24.04.1969 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe konulan "Kooperatif ve Üst Kuruluşların Genel Kurullarında Bulundurulacak Ticaret Bakanlığı Temsilcisinin Nitelik ve Görevleri Hakkında Tüzük"ün 4. maddesinde "Ancak, usulüne uygun şekilde istemde bulunulduğu halde temsilci toplantıya gelmezse, durum, o yerin mülkiye amirine bildirilir ve temsilci onun tarafından atanır." hükmüne yer verilmiş; 5, 6 ve 7. maddelerde toplantı öncesinde, toplantı sırasında ve sonrasında temsilcinin görevleri açıklanmıştır. Öte yandan, aynı Kanun'un 98. maddesi yollamasıyla anonim şirketler ile ilgili “Sermaye Şirketlerinin Genel Kurul Toplantıları ve Komiserleri Hakkında Yönetmelik” hükümlerinin kooperatifler hakkında da kıyasen uygulanması gerekmekte olup, “Komiser Bulundurma Zorunluluğu” başlıklı 8. maddesinde, genel kurul toplantılarında komiser bulundurulmasının zorunlu olduğu, komiserin yokluğunda yapılan toplantılarda alınan kararların muteber olmadığı ve 16. maddesinde de genel kurul toplantılarında Bakanlık Komiserinin bulundurulması için; toplantının yer, gün ve saati bildirilmek suretiyle toplantı tarihinden en az 10 gün önceden şirketi temsil ve ilzama yetkili kişilerce imzalanmış bir dilekçe ile müracaat edilmesi gerektiği düzenlenmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 45/4, 87/4; anasözleşmenin 30. maddesinde genel kurul toplantısının tarihi, yeri ve gündeminin en az 15 gün önce ilgili Bakanlık İl Müdürlüğü'ne bildirilerek temsilci talebinde bulunulması ve ücretinin yatırılması gerektiği de öngörülmüştür. Görevlendirilen bakanlık temsilcisinin gelmemesi üzerine mahalli idare amirine durum bildirilmeli, temsilcinin bu bildirime ve bir saat beklenmesine rağmen yine gelmemesi halinde toplantıya başlanmalıdır. Bu prosedür uygulanmadan alınan kararların yok hükmünde sayılacağı, dolayısıyla genel kurul kararlarının iptalini talep ve dava etmek için anılan Kanun'un 53. maddesinde aranan ret oyu kullanılması ve muhalefet şerhi yazdırılması koşullarının aranmayacağı açıktır. Somut uyuşmazlıkta, 27.02.2011 tarihli genel kurulda gündemin 5. maddesi ile alınan kararın iptali talep edilmiştir. Genel kurul tutanağının incelenmesinde, bakanlık temsilcisinin toplantıya katılmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, dosyadaki kayda göre, davalı kooperatifin bakanlık temsilcisi atanması için 03.02.2011 tarihinde başvurduğu, genel kurul yapıldıktan sonra 03.03.2011 tarihinde yazılan resmi yazıya göre, temsilci görevlendirilmediğinin bildirildiği, 27.02.2011 tarihli olağanüstü genel kurul tutanağına göre ise, bakanlık temsilcisi bir saat beklendikten sonra genel kurul faaliyetlerine başlandığı belirtilmiştir. Bu durumda, mahkemece, yukarıda açıklanan prosedür yerine getirildikten sonra genel kurul yapılıp yapılmadığı araştırılmaksızın yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Öte yandan; dava dilekçesinde davacı oldukları anlaşılan S.. A.. ve H.. Ö..’in açtığı davaya ilişkin olarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru bulunmamıştır.Diğer yandan, davaya müdahale ettikleri anlaşılan kişilerin yargılama bittikten sonra müdahale taleplerinden vazgeçtikleri anlaşıldığından, bu talepleri hakkında bir karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. 2)Bozma nedenine göre, davacılardan S.. A.., A.. Ş.., C.. Ç.., G.. Ö.., F.. Y.., H.. Ç.., T.. Ş.., E.. Ö.., F.. K.., Ö.. Ö.. ve M.. K..Ç.. vekilinin diğer temyiz itirazları şimdilik incelenmemiştir. SONUÇ: Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle yerel mahkeme kararının davacılardan S.. A.., A.. Ş.., C.. Ç.., G.. Ö.., F.. Y.., H.. Ç.., T.. Ş.., E.. Ö.., F.. K.., Ö.. Ö.. ve M.. K..Ç. yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.