MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davacı vekili Av. ... ile asıl ve birleşen davada davalı vekili Av. ...'nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Asıl ve birleşen davada davacı vekili, davalının hukuka aykırı olarak düzenlediği zamlı konaklamaya ilişkin 3 adet faturayı müvekkilinin ihtirazı kayıtla ödediğini, müvekkilinin faturalara konu slot ihlalini yapmadığını, davalının slot cezası tahakkuk ettirebileceğine ilişkin yasal bir düzenleme olmadığını, slot cezasının dayanağı olarak gösterilen Slot Uygulama Prensipleri Talimatı'nın 33. maddesinin 01.07.2009 tarihinde yürürlükten kaldırıldığını ileri sürerek, asıl davada Haziran 2009 dönemine ait ödenen toplam 413.010,53 TL'nin, birleşen davada ise Kasım 2007 dönemine ait ödenen toplam 204.913,90 TL zamlı konaklama cezasının ödeme tarihlerinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Asıl davada davalı vekili, öncelikle yetki itirazında bulunarak uygulamanın yasal düzenlemeye uygun olduğunu, uygulamayla ilgili fiyat tarifelerinin belirlenmesine ilişkin uluslararası bir fiyat standartı bulunmadığını, serbest rekabet koşulları çerçevesinde her ülkede maliyet kalemleri gözönüne alınarak gelir kalemleri ve fiyatların belirlendiğini, birleşen davada ise; yetki itirazı ile zamanaşımı def'inde bulunarak yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğunu savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, yetki ve zamanaşımı itirazları reddolunarak, istirdatı talep olunan slot cezalarının dayanağı faturaların tümünün Slot Uygulama Prensipleri Talimatı'nın 33. maddesinin yürürlükten kaldırıldığı 01.07.2009 tarihinden öncesine ait olduğu, slot uygulamasının havayolu sektöründeki alt yapının pahalı ve istenen düzeyde gerçekleştirilmemesi nedeniyle getirildiği, davacının havayolu sektöründeki yasal düzenleme ve uygulamalardan haberdar olarak bu işi seçtiği, slot tahsis ücretlerinin mevzuata uygun olarak düzenlendiği, bu konudaki sıkıntıların idare tarafından tespit edilmesi sonrası zamlı konaklama ücretinden vazgeçildiği, davacıdan 01.07.2009 tarihinden önceki döneme ait tahsil edilen slot cezalarında herhangi bir hukuka aykırı yön bulunmadığı dolayısıyla da istirdat talebinin hukuka dayanaktan yoksun olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.Davalı kurum tarafından alınan zamlı konaklama ücretine dayanak teşkil eden Slot Uygulama Prensipleri Talimatı'nın 33. maddesi 01.07.2009 tarihinde yürürlükten kaldırılmıştır. Dava konusu zamlı konaklama ücretinin 01.07.2009 tarihinden öncesine ait olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu halde davalı yanca zamlı konaklama ücreti talep edilebilir. Ancak davalı yanca kesilen faturaların davacıya tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edilmiş ise itiraz olup olmadığı ve davacının defterlerinde kayıtlı olup olmadığı hususlarının ve davacının ödeme sırasında ihtirazi kayıt koyup koymadığı öncelikle değerlendirilip, faturaya itiraz yahut ihtirazi kayıt ile ödeme yok ise fatura içeriğinin kabul edilmiş sayılacağı hükmü gereğince davanın şimdiki gibi reddi aksi halde; davacı zamlı konaklama ücretinin hangi gün ve saatlerde olduğunun tespit edilmediğini, alınan ücretin ne şekilde hesaplandığının belli olmadığını, davalı ise hukuka uygun verilen hizmet karşılığı ücret alındığı yönünde itirazlarda bulunmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi raporu tarafların itirazlarını karşılar nitelikte değildir. Bu nedenle mahkemece davaya konu slot ihlâlinin bulunup bulunmadığı, ihlâllerin sebebinin, hangi tarih ve saatlerde meydana geldiğinin, süresinin ne kadar olduğunun, ileri sürülen ihlâllerin cezayı gerektirip gerektirmediğinin, ceza gerektirmesi halinde ceza miktarının ne kadar olduğu hususlarında ve de tarafların itirazlarını da karşılar şekilde açıklamalı, gerekçeli, denetime elverişli bir şekilde uzman bilirkişi raporu alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün asıl ve birleşen davada davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davalıdan alınarak asıl ve birleşen davada davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.