Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5376 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9707 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, kooperatifin yazlık site inşa etmek için kurulduğunu, taşınmazda blokların inşa edildiğini ve kooperatif üyelerine teslim edildiğini, dava konusu taşınmazın tapuda (A Blok 20 adet bağımsız bölüm olarak kayıtlı)ise kooperatif ortaklarınca yeşil alan ve çocuk parkı olarak kullanılacağı yönünde karar alındığını, ancak yeşil alan ve çocuk parkı olarak kullanılacağı yönünde karar verilen arsanın kooperatif eski başkanı ... tarafından A Blok adı altında 20 dairelik kat irtifakı tesis edilmek sureti ile bir bütün halinde 3. şahıslara devredildiğini, ... tarafından yapılan devirlerin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zira devir hususunda genel kurul tarafından alınan herhangi bir karar olmadığını ve böyle bir yetki verilmediğini, yapılan devirlerin ve işlemlerin kooperatif ortaklarının bilgisi dışında muvazaalı olarak gerçekleştirildiğini ileri sürerek, tapuda davalı ... adına kayıtlı dava konusu taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, dava konusu taşınmazın, 1998 yılında .... isimli şahsa tahsis edildiğini, bu tahsis işleminin 1995 tarihindeki kooperatif genel kurul kararının bir neticesi olduğunu, 1999 tarihinde ... dava konusu taşınmazı ...isimli şahsa sattığını ve aradan geçen 5 sene sonunda ...ın davalı ...'e satış işlemi yaptığını, davalının davacı kooperatifin iç ilişkilerinden habersiz olarak, .... fabrikasından almış olduğu tazminatı ve yılların birikimini ödeyerek, emlakçı ... aracılığıyla tapu kayıtlarına güvenerek satın aldığını, ayrıca 10 yıldır taşınmazın maliki olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu edilen taşınmazın öncesinde ...adına tapuya kayıtlı iken vekaleten ... tarafından davalıya satıldığı, daha önce kooperatif başkanı olan ... ile davalı ... arasında herhangi bir ilişki tespit edilemediği, davalının daha önceden bu kişiyi tanımadığı, yeri gerçek bedeli ile aldığı, satış işleminde muvazaa olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli görülmemiştir. Kooperatif başkanının ... olduğu dönemde dava konusu taşınmazlar....’a tahsis edilmiş olup, dosyada ....un kooperatif ortağı olup olmadığı, tahsisin genel kurul kararına mı yönetim kurulu kararına mı dayanarak yapıldığı belli değildir. ...un kooperatif üyesi olmadan bu tahsisin yapılmış olması halinde bunun satış mahiyetinde olduğu değerlendirilerek bu satışın da ancak genel kurul kararı ile yapılması mümkün olduğu hususu değerlendirilmeli ve buna göre karar verilmelidir. Ayrıca kooperatifin eski başkanı ...’ın ....’tan aldığı vekaletname ile dava konusu taşınmazı 12.02.2004 tarihinde 15.000,00 TL’ye ...’e sattığı anlaşılmaktadır. Tahsis yapan kooperatif başkanının daha sonra vekaletname ile satışı gerçekleştirdiği ve bu husus hayatın olağan akışına da uygun düşmediğinden uyuşmazlık konusu taşınmazın satış tarihlerindeki gerçek değerinin tespiti ile tapudaki satış değerleri karşılaştırılarak muvazaa olgusunun yeniden değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi yanlış olmuş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.