Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5376 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4335 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde şikayet olunan ... vekilince duruşmalı temyiz edilmiş ise de, mahiyeti itibariyle bu istemin redddiyle incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Şikayetçi vekili, şikayete konu 30.05.2013 tarihli sıra cetvelinin hukuka ve içtihatlara uygun olmadığını, anılan sıra cetvelinde, müvekkilinin haczinin borçlunun borcundan kaynaklanmadığını, 3. şahsın borcundan kaynaklandığını, işlemin asıl muhatabanın vergi mükellefi olan şirket olduğunu, kanuni temsilciler hakkında bu gibi işlemlerin uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle müvekkiline pay ayrılmadığını, bedeli paylaşıma konu taşınmaz sahibi ....'in müvekkili idareye verdiği 17.02.2010 tarihli dilekçesinde, ortağı olduğu.....'nin vergi borcundan dolayı bir başka taşınmazına haciz konulduğunu, bu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını ve bedeli paylaşıma konu taşınmaza haciz konulmasını talep etmesi üzerine anılan taşınmaz üzerine haciz konulduğunu ileri sürerek, 30.05.2013 tarihli sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir.Şikayet olunan ... vekili, bedeli paylaşıma konu taşınmazın sahibi .... hakkında şikayetçinin yaptığı herhangi bir takip bulunmadığını, bu nedenle taşınmazın kaydına konulan teminat haczinin de geçerli bir haciz olmadığını, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğunu, şikayetçinin taşınmazın bedelini karşılamadığı alacağı için borçlunun talebini yerinde görerek tek taşınmaz haczi ile yetinmesinin nedeninin anlaşılmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir.Şikayet olunan ... Bankası A.Ş. vekili, sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir.Şikayet olunan ...., şikayete cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; sıra cetveli yaparken, taşınmaz üzerindeki haciz ve ipoteklerin dikkate alınmasının zorunlu olduğu, şikayetçi Vergi Dairesi'nin 17.02.2010 tarihi itibariyle şerhedilmiş haczi bulunduğu, İcra Müdürü'nün bu haczin hangi alacaktan kaynaklandığını araştırarak, borçtan borçlunun şahsen sorumlu olup olmadığını değerlendirme yönünde takdir hakkı bulunmadığı, gerekli bilgileri sorup buna göre sıra cetveli hazırlamak zorunda olduğu, alacağın aslına ilişkin itirazı bulunan alacaklıların İİK'nın 142. maddesi kapsamında genel mahkemeye itiraz davası açması gerektiği belirtilerek, şikayetin kabulü ile şikayetçinin haczinin de dikkate alınması suretiyle sıra cetveli yapılmak üzere 30.05.2013 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.Kararı, şikayet olunan ... vekili temyiz etmiştir. Limited şirketlerde şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilemeyen veya edilemeyeceği anlaşılan kamu alacakları için 6183 sayılı Yasanın 35. maddesine göre ortaklara ve 213 sayılı V.U.K’nun 10. maddesi ile 6183 sayılı Yasanın mükerrer 35. maddesine göre de kanuni temsilcilere sorumluluk getirilmiştir. Limited şirket ortaklarının ve kanuni temsilcilerinin şirketin kamu borçlarından kaynaklanan sorumlulukları fer'i niteliktedir. Kamu alacaklısı idarenin, borçlu şirketin ortağının ya da temsilcisinin sorumluluğuna gidebilmesi için, şirket hakkında takip yapmış olması, şirketin aciz halinde olması ve alacağın şirket malvarlığından tahsilinin mümkün olmadığının belirlenmesi ve bundan sonra, şirket ortağı ya da temsilcisi hakkında 6183 sayılı Yasa'nın 54. maddesi uyarınca takip yapılarak, ortağın malvarlığına haciz uygulaması gerekir. Ne var ki ilke bu olmakla birlikte, limited şirket ortağı bulunan ve bedeli paylaşıma konu taşınmazın sahibi olan ....'in, şirket hakkında Vergi Dairesi tarafından takip başlatıldığı ancak, şirketin aciz halinde olup olmadığının, alacağın şirket malvarlığından tahsilinin mümkün olup olmadığının henüz belirlenmediği bir aşamada 16.02.2010 tarihli dilekçesiyle "adıma kayıtlı bulunan ...ile Hacımehmet Köyü Virançiftlik mevkii, pafta No: 622D15B3C, ada No: 101, parsel No: 56 daki tarla niteliğindeki taşınmazı 03.03.2009 'da ...4. Noterliği kanalıyla Mehmet Nuri Yılmaz'a gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile sattım. Ancak ortağı bulunduğum ....'.nin vergi borcu sebebiyle ...Vergi Dairesince haciz konulmuştur.Yukarıda yazılı taşınmazıma konan haczin kaldırılarak, A: 304, P.5, BB: 6 'da kayıtlı bulunan daireme haciz işlemi uygulamak yoluyla gereğinin yapılmasını arz ederim " şeklinde beyanda bulunduğu, bunun üzerine ...Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün 17.02.2010 tarihli yazısı ile bedeli paylaşıma konu ...Merkez Rüstempaşa mah. 304 ada, 5 parsel 6 no'lu bağımsız bölümün tapu kaydı üzerine haciz konulduğu, şikayet olunan ...'ın ise 01.09.2009 tanzim, 20.01.2010 vade tarihli bonoya dayalı olarak 18.02.2011 tarihinde ihtiyati haciz kararı alarak 23.02.2011 tarihinde icra takibi başlattığı, 24.02.2011 tarihinde bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine haciz konulduğu anlaşılmıştır.Buna göre şikayetçi Vergi Dairesi'nin haczi, şikayet olunan ...'ın ihtiyati haciz kararının ve icra takibinin bulunmadığı bir aşamada, borçlu Lütfiye'nin 6183 sayılı Kanunun 35. maddesindeki prosedür gerçekleşmeden kendi taşınmazı üzerine haciz konulmasına muvafakat ettiği anlaşıldığından, Vergi Dairesi haczinin geçerli ve ilk haciz olarak kabulü doğru olmuştur. Adı geçen şikayet olunan da aynı taşınmaz üzerine daha sonra haciz koydurmuştur. Esasen, şikayet olunan ..., dava sırasında muvazaaya ilişkin bir savunmada dahi bulunmamıştır. Savunmasının bu anlama geldiğinin kabulü gerektiği takdirde dahi, genel mahkemenin görevine giren bu hususun savunma olarak değil, bu kararın kesinleşmesi halinde yeni düzenlenecek sıra cetvelinde, şikayetçi Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün birinci sıraya alınması üzerine ... tarafından, borçlu tarafından 16.02.2010 tarihli dilekçe ile 6183 sayılı Yasa'nın 35. maddesindeki prosedür gerçekleşmeden taşınmaz üzerine haciz konulması işleminin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, genel mahkemede dava açılması mümkündür. Mahkeme, şikayetçinin sıraya yönelik şikayetini incelemekle görevli olup, şikayeti sonuçlandırmak durumundadır. Mahkemenin görevi, şikayetçinin idiasına göre belirlenir.Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle,şikayet olunan ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nın 366.maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.07.2015 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.MUHALEFET ŞERHİDava, sıra cetvelinde şikayete ilişkindir.Limited şirketlerde şirket tüzel kişiliğinden tahsil edilemeyen veya edilemeyeceği anlaşılan kamu alacakları için 6183 sayılı yasanın 35. maddesi ve 213 sayılı V.U.K'nın 10. maddesi ile aynı Yasa'nın mükerrer 35. maddesine göre işlem yapılacağı düzenlenmiştir.Yine İİK'nın 142. maddesinde, cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklının takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebileceği düzenlenmiş olup, bu madde hükmü ile sıra cetveline itiraz hakkı takip alacaklılara tanınmış ise de her alacaklı bu hakkı haiz değildir. Bir diğer ifade ile bedeli paylaşıma konu mal üzerinde haczi ya da rehni bulunmayan alacaklının, sıra cetvelinin iptalini istemekte de hukuki yararı yoktur. Sıra cetveli bedeli paylaşıma konu mal üzerinde, satış tarihi itibariyle haczi bulunan alacaklılar dikkate alınarak düzenlenir. Aksi halde satış bedelinden pay ayrılamayacağından, adı geçenlerin sıra cetvelinin iptalini istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır.Somut olay açısından yukarıda açıklanan ilkeler dikkate alındığında şikayetçi vergi dairesinin borçlu şirket hakkında 6183 sayılı Yasa ve 213 sayılı V.U.K'nın ilgili maddeleri uyarınca başlatılmış bir takip sonucu şartları oluşan bir şekilde şirket ortağının taşınmazına uygulanan haczi sözkonusu değildir. Şirket ortağı Lütfiye'nin rızasıyla taşınmazına konulan haciz onun ilk haciz olarak kabulünü gerektirmez. İİK'nın 142. maddesinde düzenlenen ve YHGK'nın 05.03.2008 tarih ve 19-161 E., 213 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere, sıra cetveline itiraz eden alacaklının icra takibinin ve buna bağlı olarak geçerli bir haciz işleminin bulunması gerekir. Bu durumda mahkemece, hukuki yararın dava koşulu olduğu ve yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerektiği gözönüne alınarak, şikayetçinin şikayete hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin HMK'nın 114/1-h, 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esasının incelenmesi doğru olmamış kararın bozulması gerektiğinden sayın çoğunluğun onama görüşüne katılmak mümkün olmadığı yolunda azınlık görüşüdür. 09.07.2015 Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar usulsüz tebligat şikayet süresi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incele Önalım hakkının kullanılması-Depo edilecek bedelin belirlenmesi- Tapuda gösterilen değerin esas alınması gereği ##########MAHKEMESİ :##########Asliye Hukuk Mahkemesi####################DAVACILAR : ... vekili Av. ... ##########BİRLEŞEN DOSYADA####################Taraflar arasındaki “önalım” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; .... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından asıl davanın kabulüne; birleşen davan 4. kişinin 3. kişi lehine istihkak iddiası ileri sürebilmesi için....yetki - temsil Taraflar arasındaki istihkak iddiasının reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı alacaklı vekili, Beyoğlu Birinci İ Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?