Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5352 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5234 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciler tarafından 32 daire inşa edilip 12 tanesinin yapı kullanma izin belgesinin 15.08.2010 tarihinde alınması gerekirken halen alınmadığını, iş bitirme belgesini dahi 28.05.2010 tarihinde alındığını, inşaatta daireler ve ortak alanlarda eksik işler bulunduğunu, yüklenicinin daireleri 7 aylık bir gecikmeyle teslim ettiğini ileri sürerek, eksik imalatlar bedeli ve geç teslim nedeniyle kira kaybı için şimdilik 100.000,00 TL tazminatın dava tarihinden yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili ise, tebliğ tarihinde müvekkili ...'nın...'da cezaevinde olduğundan dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, inşaatın süresinde önce teslim edildiğini, dairelerin bir yıldan beridir kiraya verildiğinden davacının güncel bir menfaat kaybı olmadığını, yüklenici ...'nın tutukluluğu nedeniyle zorunlu sebepten yapı kullanma izni alınamadığını, iş bitirme tutanağına göre inşaatın %100 bitirildiğinden eksik iş bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istenmiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre; dava konusu taşınmazda belirlenen eksiklerin 70.000,00 TL tutarında olduğu, iş bitirme belgesine göre 7 ay gecikme bulunduğu, 12 bağımsız bölümün aylık 750,00 TL'den toplam kira bedelinin 63.000,00 TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle ve taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile, 100.000,00 TL eksik işler bedeli ve kira geliri alacağının davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan eksik işler bedeli ve kira tazminatı alacağının tahsili istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı arsa sahibi vekilince sunulan dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, 100.000,00 TL tazminatın tahsiline karar verilmesi istenmiş, daha sonra 03.12.2013 tarihli duruşmada alacak kalemlerinin eksik imalat ve kira gelirine yönelik olduğu açıklanmıştır. 6100 sayılı HMK'nın 31. maddesinde, “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Davacı tarafından hem eksik işler bedeli, hem de kira tazminatı istendiğinden, HMK'nın 31. maddesi gereğince bu kalemler için ayrı ayrı ne miktar talepte bulunulduğunun mahkemece davacı taraf vekiline açıklattırılması gerekmektedir. Yine HMK'nın 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” denilmek suretiyle, her bir talep hakkında ayrı ayrı ve açıkça hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir. Oysa mahkemenin kararında “100.000,00 TL eksik işler imalat bedeli ve kira geliri alacağının” tahsiline karar verilmiş olup, hangi alacak kalemi hakkında ne miktar alacağa hükmedildiği açıklanmamıştır. Bunun dışında, hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen eksik işlerin ortak yerlere ilişkin eksiklikler olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi tarafından 70.000,00 TL tutarında eksik iş tespit edilmiş, mahkemece bu miktar göz önüne alınıp, taleple bağlı kalınarak karar verilmiştir. Oysa ortak yerlerdeki eksikliklerin bedelinden yüklenicinin sorumluluğu, davacının hissesiyle orantılı olmak zorundadır. Davacının bağımsız bölümlerine düşen hisseyle orantılı olarak eksik işler bedeline hükmedilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan karar verilmesi de hatalı olmuştur. Davalılar vekili cevabında arsa sahibine ait dairelerin teslim edildiğini ve kira geliri elde edildiğini savunmuş, ancak mahkemece bu hususta herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Arsa sahibine ait daireler belirlenerek, bu dairelerin hangi tarihte teslim edildiği ve kiraya verilip verilmediği, verilmiş ise hangi tarihlerde kiraya verildiği hususlarında tarafların delilleri sorularak, gerektiğinde elektrik, su, doğalgaz abonelikleri de araştırılmak suretiyle, elde edilecek sonucu göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; dava dilekçesinde istenen 100.000,00 TL'nin ne kadarının eksik işler bedeli ve ne kadarının kira tazminatına ilişkin olduğu davalılar vekiline açıklattırılıp, taraflardan arsa sahibine ait bağımsız bölümlerin fiilen teslim edilip edilmediği, kiraya verilip verilmediği, verilmişse hangi tarihte verildiğine ilişkin delilleri sorulup, gerektiğinde elektrik, su, doğalgaz abonelik tarihleri de araştırılarak, bağımsız bölümlerin teslimi gereken tarih ile teslim edildiği ve kiraya verildiği tarihler arasındaki arsa sahibince talep edilen süre içinde varsa arsa sahibinin isteyebileceği kira tazminatının hesaplattırılması ve yine eksik işler bedelinden davacı hissesine düşen miktarın hesaplattırılması için bilirkişiden ek rapor alınması, hüküm fıkrasında her bir talep yönünden ayrı ayrı miktarları belirtilerek karar verilmesinden ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yazılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda (1) bendde açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) bend gereğince davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.