MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat, tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve karşı davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davalı-birleşen davada davacı ... ve vekili Av. ... gelmiş, diğer taraflardan gelen olmadığından, onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince müvekkilinin edimlerini yerine getirerek binayı tamamladığını, davalı arsa sahibinin kötüniyetli olarak daireleri teslim almaktan imtina ettiğini, yükleniciye verilmesi gereken en son 9 no’lu bağımsız bölümün davacı adına tescilini ve uğradığı 10.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekil cevap ve birleşen davada, eksik ve kusurlu işlerin bulunduğunu, yüklenicinin bağımsız bölümleri zamanında teslim etmemesi nedeniyle doğan gecikme tazminatının tahsili için yapılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, asıl davanın reddini savunmuş, birleşen dava da ise itirazın iptaline ve %40 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, asıl davadaki istemlerden biri olan maddi tazminat istemi kanıtlanamadığından bu yöndeki istemin reddine, birlikte ifa kuralı gereği dava konusu 9 no'lu bağımsız bölümün davalı ... adına olan tapusunun iptali ile davacı yüklenici ... adına tesciline, birleşen dava yönünden davanın kısmen kabulüne, alacağının niteliği ve yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkâr tazminatının reddine karar verilmiştir. Kararı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Asıl dava konusu 9 no'lu bağımsız bölüm taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davacı yüklenicinin tüm edimlerini yerine getirmesi halinde devredilecek son bölümdür. Dolayısıyla arsa sahibinin sözleşmeden kaynaklanan hak ve alacakları yönünden teminat niteliği taşımaktadır. Arsa sahibi gerek birleşen davada gerekse yargılama sırasında açıkladığı beyanlarında inşaatta ayıplı ve eksik işler bulunduğunu ve bunun verilecek kararda dikkate alınması gerektiğini savunmuştur. Gerçekten de dava tarihinden önce arsa sahibince ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/129 D.iş sayılı dosyasında yaptırılan tespit sonucu alınan 15.12.2008 tarihli bilirkişi raporunda inşaatta eksik ve ayıplı işler olduğu belirlenmiştir. Her ne kadar mahkemece, yargılama sırasında keşif yapılarak bilirkişi kurullarından rapor alınmış ise de az yukarıda belirtilen tespit raporuna atıf yapılmakla yetinilmiş ancak bu ayıpların giderilip giderilmediği, varsa niteliği ve bedelleri hakkında herhangi bir değerlendirmede bulunulmamıştır. Bu durumda mahkemece tespit raporuna itiraz edildiği de dikkate alınarak mahallinde yeniden keşif yapılarak inşaattaki ayıplı ve eksik işlerin tespiti ve dava tarihi itibariyle serbest piyasa rayici bedellerinin hesaplatılarak bu bedelin ve birleşen dava konusu takip yönünden kabul edilen bedelin fer'ileriyle birlikte ödenmesi şartıyla asıl davada tescile karar verilmesi gerekirken, belirtilen hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığı gibi kabule göre de, her iki dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmasına rağmen hükmün gerekçesinde tereddüt yaratacak şekilde yöntemi gösterilmeden birlikte ifaya karar verildiği hususunun yazılması da yerinde görülmemiştir.Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davacı-karşı davada davalıdan alınarak asıl davada davalı-birleşen davada davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.