MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, taraflar arasında 18.11.2004 tarihinde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, yapılacak binanın 3 adet bağımsız bölümden oluşacağı ve birinin arsa sahibi olarak müvekkiline, ikisinin davalı yükleniciye isabet edeceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalının sözleşmeye aykırı olarak 4 daire yaptığını, fazladan yapılan 4. daireyi üçüncü kişiye sattığını, ancak daire bedelinden müvekkiline pay ayırmadığını, ayrıca davacıya ait dubleks dairenin kombi ve peteklerinin takılmadığını, iskân ruhsatı alınmadığını, kat mülkiyeti tapusunun verilmediğini, davalının inşaatı taahhüt edilen sürede tamamlamadığını ileri sürerek, davalı yanın proje ve sözleşmeye aykırı olarak bodrum katta inşa ettiği ve sattığı dördüncü dairenin yarı bedelinden şimdilik 7.250,00 TL, inşaatın teslim edilmesi gereken 18.05.2006 tarihinde teslim edilmemesi nedeniyle doğan kira bedelinden şimdilik 750,00 TL, inşaatttaki doğalgaz, kombi, petekler ve tespit edilecek diğer eksiklikler bedeli olarak şimdilik 1.000,00 TL, iskân izni alınmaması ve mülkiyet tapusu verilmemesi nedeniyle şimdilik 1.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL'nin, inşaatın teslim edilmesi gereken 18.05.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, inşaatın süresinden 6 ay önce tamamlandığını, davacıya devredilmesi gereken çatı piyesli dubleks dairenin projesine uygun olarak inşa edilerek davacıya teslim edildiğini, ancak davacının dublekse çıkan merdiveni iptal ettirmek sureti ile daireyi iki ayrı bağımsız bölüm haline getirdiğini, dolayısıyla davacının bir bağımsız bölüm ihdas ettirmiş olduğu için müvekkilinin kombi taktırma mükellefiyetinin doğmadığını, inşaat bitmiş olduğundan teminat mahiyetinde olan bononun hükümsüz kaldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece davanın kabulü ile 10.000,00 TL'nin inşaatın teslimi gereken 18.05.2006 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline ilişkin kararın davalı vekilince temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 18.11.2011 tarih ve 2010/7366 E., 2011/6674 K. sayılı ilamıyla, diğer temyiz itirazlarının reddiyle, bodrum kattaki bir adet dairenin fazladan yapıldığının anlaşıldığı, yanlar arasındaki sözleşmeye göre taraflarca inşaatın paylaşım oranının %50 olarak kararlaştırıldığı, o halde yasal olarak yapıldığı anlaşılan bodrum kattaki dairenin 1/2 payının davacıya ait olduğunun kabulü gerektiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 1. maddesi hükmü uyarınca, inşaatın 18.05.2006 tarihinde tamamlanması ve davacıya ait bağımsız bölümün tesliminin gerektiği, bodrum kattaki 18/102 arsa paylı ve 1 bağımsız bölüm numaralı dairenin, yüklenici davalı tarafından 19.07.2005 tarihinde dava dışı .... adlı şahsa satılarak, kayden temlik edildiğinin anlaşıldığı, dairenin yarı payının davacıya teslimi gereken 18.05.2006 tarihi itibariyle ve serbest piyasa koşullarına göre bedelinin bilirkişi ya da bilirkişi kurulu aracılığıyla yerinde keşif yapılmak suretiyle belirlenmesi gerektiği halde bilirkişice bu yönde belirleme yapılmadığı, davalı ... tarafından keşide olunan; lehtarı davacı ... olan, 13.06.2005 keşide ve 13.08.2005 vade tarihli ve 25.000,00 TL tutarlı bononun, inşaattaki eksiklikleri giderme, iskân alma sözüyle birlikte bodrum katta inşa edilen dairenin bedeline karşılık verildiği açıklanmış ise de; davalı vekilinin cevap dilekçesinin (6) numaralı bendinde ise; sözü edilen bononun davacıya verilmesi sebebinin dubleks dairenin zamanında bitirilmemesi halinde davacıya ödenmesi gereken tazminatın teminatı olduğunun açıklandığı, kaldı ki dosyada fotokopisi bulunan bononun arkasındaki .... imzalı açıklama notuna göre de senedin sözleşmenin teminatı olarak verildiğinin anlaşıldığı, buna göre yanlarca itiraz edilen 22.02.2010 tarihli bilirkişi raporunda yapılan “bodrum kat daire için müteahhit tarafından, davacı arsa sahibine 25.000,00 TL bono verildiği tarihteki dairenin değerinin 50.000,00 TL olacağı, bu bedelin %50'si olan 25.000,00 TL'nin davacı arsa sahibine ödenmesi gerekeceği” içerikli açıklamanın hukuksal dayanağının bulunmadığı, diğer yandan mahkemece, hüküm altına alınan ve 10.000,00 TL kapsamında kalan daire bedeli dışındaki dava konusu edilen alacak kalemlerinin, kabul edilmesinin hukuksal dayanağının kararda gösterilmemiş olmasının HMK'nın 294 ve izleyen maddeleri hükümlerine aykırı olduğu, mahkemece, davalı yüklenici tarafından satılan bodrum kattaki dairenin yarı bedelinin belirlenmesi; dava konusu yapılan diğer taleplerin de değerlendirilmesi, sunulduğunda taraf delillerinin toplanması, taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek uyuşmazlığın karara bağlanması gerektiği belirtilerek bozulmuştur.Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda iddia, savunma ve benimsenen ek rapora göre; sözleşmeye konu inşaatın 4 no'lu dubleks dairenin davacı ... adına tapuya kayıtlı olduğu, bodrum katta bulunan 1 numaralı dairenin ise davalı tarafından dava dışı ....'a satıldığı, satılan dairenin sözleşmede öngörülen teslim tarihi olan 18.05.2006 tarihi itibariyle değerinin 50.900,00 TL olup, bu bedelin %50 'si olan 25.450,00 TL'nin arsa sahibi davacıya ödenmesi gerektiği, davacıya ait 4 no'lu dubleks dairenin çatı arası piyesinin yapılan incelemesinde ikinci kat ile temasın bulunmadığı ve davacı tarafından normal kat daireye dönüştürülmesinin projeye aykırı kaçak inşaat niteliğinde olduğu, iskân izni ve kat mülkiyeti tapusunun alınması için kaçak inşaat kısımlarının kal'inin gerektiği, iskânın alınmasından davacı arsa sahibi de sorumlu olacağından, davacının tazminata yönelik talebinin değerlendirilemeyeceği, keza davalı yüklenici tarafından takılması gerektiği halde takılmayan ve davacı tarafından taktırılmak zorunda kalınan kalorifer peteklerinin ve tesisatı bedeli 1.300,00 TL'nin arsa sahibine ödenmesi gerektiği belirtilerek, taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca fazladan yapılan 1 numaralı dairenin satış bedelinden davacının payına düşen kısmın tahsili ile eksik imalat bedeli ve gecikme tazminatının tahsili istemlerine ilişkindir.Davacı tarafça dava dilekçesinin 6. bendinde, davalı yanın proje ve sözleşmeye aykırı olarak bodrum katta inşa ettiği ve sattığı dördüncü dairenin yarı bedelinden şimdilik 7.250,00 TL, inşaatın teslim edilmesi gereken 18.05.2006 tarihinde teslim edilmemesi nedeniyle doğan kira bedelinden şimdilik 750,00 TL, inşaatttaki doğalgaz, kombi, petekler ve tespit edilecek diğer eksiklikler bedeli olarak şimdilik 1.000,00 TL, iskân izni alınmaması ve mülkiyet tapusu verilmemesi nedeniyle şimdilik 1.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL'nin yasal faiziyle davalıdan tahsili istenilmiştir.Mahkemece hükme esas alınan 24.12.2012 tarihli bilirkişi ek raporunda, davacının 1 numaralı dairenin satış bedelinin %50'si olan 25.450,00 TL bedeli ile yüklenicinin yapmayıp davacının takmak zorunda kaldığı kalorifer petek ve tesisat bedeli olan 1.300,00 TL'yi davalıdan isteyebileceği, binadaki kaçak inşaat kısımlarının davacı arsa sahibince yapıldığı ve iskân alınamamasından davacının da sorumlu olduğu, bu nedenle tazminata yönelik istemin yerinde olmadığı, davacının kendi dairesinde fiilen oturduğundan ve daireye ne zaman taşındığı belgelendirilmediğinden davacının yoksun kalınan kira (gecikme) bedelinin hesaplanamayacağı görüşü bildirilmiştir.Bu durumda mahkemece, davacının davasını ıslah etmediği de gözetilerek, HMK'nın 26. maddesindeki taleple bağlılık ilkesi uyarınca, fazladan yapılan 1 numaralı dairenin rayiç değerin davacının payına düşen %50'lik kısmından şimdilik istenilen 7.250,00 TL ile kalorifer petek ve tesisatı yönünden ise şimdilik istenen 1.000,00 TL'nin toplamı olan 8.250,00 TL yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ve yanılgılı gerekçeyle ve kabul edilen talepler açıkça belirtilmeksizin " açılan davanın kabulü ile 10.000,00 TL üzerinden kabulüne "şeklinde hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.