Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 533 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7092 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabülüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken 2007 yılında istifa ettiğini, ancak davalı tarafından çıkma payı alacağının ödenmediğini ileri sürerek, kooperatife yaptığı ödemelerin muacceliyet tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, alacağın muaccel olmadığını, davacının yaptığı ödemelerin daha az olduğunu, bazı ödemelerin kooperatif hesabına girmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; davacının, davalı kooperatiften 2007 yılında istifa etttiği, bu durumda 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17. maddesinde belirtilen hakları çıkma payı alacağı olarak isteyebileceği, davacı tarafından davalı kooperatife elden ve .... aracılığı ile toplam 20.392,00 TL aidat ödendiği, bu miktardan genel gider payının düşülmesi neticesinde davacının 19.890,00 TL alacağının bulunduğu gerekçesi ile, banka, vergi dairesi ve icra dairesine yapılan ödemelere dayalı taleplere ilişkin davanın tefrikine, diğer talepler yönünden ise davanının kabulü ile 19.890,00 TL'nın 17.000,00 TL'lık kısmına 11.09.2008 tarihinden, 2.890,00 TL'nın ise 08.11.2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.1) Dava çıkma payı alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece verilen ilk kararın Dairemizce bozulması üzerine, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında davacı vekilince ıslah dilekçesi verilerek talep edilen 17.000,00 TL'lik miktar, 28.500,00 TL' ye çıkarılmıştır. Mahkemece, bir kısım taleplere yönelik dava tefrik edilmiş, elden ve ... aracılığıyla yapılan ödemeler yönünden ise ıslah dilekçesi dikkate alınarak 19.890,00 TL'nın tasiline karar verilmiştir. Ancak, 04.02.1948 tarihli 1944/10 esas ve 1948/3 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında, ilk derece mahkemesi hükmünün Yargıtayca bozulmasından sonra tarafların ıslah yoluna başvurmalarının HUMK'un 84. maddesine (HMK'nın 177/1. maddesi) açıkça aykırı olduğuna karar verilmiştir. Bu nedenle mahkemece, bozma sonrası ıslah talebi dikate alınmadan karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.2) Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.