Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5288 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4441 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ...'nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında düzenlenen 20.11.2009 tarihli düzenleme şeklindeki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, müvekkiline isabet eden dairelerin tamamlanmadan teslim edildiğini, yüklenicinin temsilcilerinin eksiklerin tamamlanacağını belirterek müvekkilini zorlamaları nedeniyle 18.08.2011 ve 25.08.2011 tarihli teslim ve ibraya ilişkin belgeleri imzalamak zorunda kaldığını, ancak eksiklerin tamamlanmadığını ileri sürerek, şimdilik 300.000,00 TL eksik ve kusurlu işler giderim bedelinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, arsa sahibine ait bağımsız bölümler ile ortak alanların süresinden önce tamamlanarak yapı kullanım izin belgesi alınmak suretiyle teslim edildiğini, arsa sahibince yerlerin eksiksiz teslim alınarak yüklenicinin 18.08.2011 günlü ve noterde düzenlenen 25.08.2011 günlü belgelerle yükleniciyi ibra ettiğini, eksik olarak belirtilen hususların açık ayıp niteliğinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; yüklenicinin sözleşme uyarınca edimini yerine getirerek arsa sahibine ait bağımsız bölümleri arsa sahibine teslim ettiği, arsa sahibinin, teslim alınan yerlerde eksiklik bulunmadığından bahisle yükleniciyi ibra ettiği, ibra belgelerinin, eksiklerin tamamlanacağının yüklenici tarafından taahhüt edilmesi nedeniyle imzalandığının belirtilmesine karşılık, eksiklerin açık ayıp niteliğinde olması nedeniyle teslimden itibaren süresinde ihbarda bulunularak dava açılmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Taraflar arasında düzenlenen 20.11.2009 günlü düzenleme şeklindeki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile arsa sahibine ait bağımsız bölümlerinin yapı kullanım izin belgesi alarak sözleşme tarihinden itibaren 33 ayda teslimi kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin muayene kabul ve teslim başlıklı 23. maddesinde; işin bitirildiğinin arsa sahibine yazılı olarak bildirilmesinden sonra, işin arsa sahibi veya vekilince kontrol edileceği, eksiklerin tutanakla belirleneceği, eksiklerin toplam imalatın %10' nu geçmemesi halinde bu bağımsız bölüm veya ortak alanın arsa sahibince kabulünün yapılacağı, eksiklerin ise yüklenici tarafından bir ay içinde tamamlanacağı düzenlenmiştir. Davacı, yan bağımsız bölümler ile ortak alanlardaki eksiklerin giderileceğinin yüklenici temsilcilerince yazılı olarak taahhüt edilmesi nedeniyle bağımsız bölümlerin eksik ve kusurlu şekliyle teslim alındığını, ancak halen dahi sözleşme uyarınca yapılması gereken bir kısım imalatların yapılmadığını ileri sürerek, eksik ve kusurlu işlerin giderim bedelinin tahsilini istemiştir. Davalı ise, arsa sahibinin bağımsız bölümleri ile ortak alanları sözleşmeye uygun eksiksiz şekilde teslim aldığına ilişkin 18.08.2011 ve 25.08.2011 tarihli ibranameleri düzenleyerek yükleniciyi ibra ettiğini, bağımsız bölümlerin yapı kullanım izin belgesi de alınarak fiillen ve hukuken arsa sahibine teslim edildiğini savunmuştur. Taraflarca düzenlenen 18.08.2011 tarihli teslim tutanağı ve ibra başlıklı belgede, davacı arsa sahibinin bağımsız bölümlerini sözleşmeye uygun ve tam olarak teslim aldığının belirtildiği, arsa sahibince noterlikte düzenlenen 25.08.2011 tarihli ibraname başlıklı belgede de aynı hususların belirtilerek yüklenicinin ibra edildiği anlaşılmıştır. Ne varki, davacı arsa sahibi, binadaki eksiklerin aynı tarihli yazılı beyanla yüklenici temsilcilerince kabul edilerek, giderileceğinin taahhüt edilmesi nedeniyle ibraların düzenlendiğini, teslim tarihinde bağımsız bölümler ile ortak alanlarda eksikler bulunduğunu ileri sürmüştür. Gerek davacı tarafından yapılan tespitte ve gerekse de mahkemece yapılan keşifte arsa sahibine ait bağımsız bölümler ile ortak alanlarda önemli miktarda eksik ve kusurlu işlerin bulunduğu saptanmıştır. Davacı tarafından ibraz edilen, yüklenici temsilcilerinin imzasını taşıyan 25.08.2011 tarihli beyanda, inşaattaki eksiklerin giderileceğinin taahhüt edildiği anlaşılmıştır. İbra ile aynı tarihi taşıyan belgede, yüklenici tarafından inşaattaki eksiklerin kabul edilerek giderileceğinin belirtilmesi ve ibra tarihinden sonra yapılan tespit ve bilirkişi incelemesinde, inşaatta ciddi miktarda eksik ve kusurlu iş bulunduğunun tespiti karşısında, gerçek durumla uyumlu olmayan ibranın geçersiz olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece, eksik ve kusurlu işlerin değerinin mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenerek davacı alacağı hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.