MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasında görülen sözleşmenin feshi davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 19.06.2014 tarih ve 2014/1138 Esas, 2014/4706 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında 20.03.1995 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin yurt dışında yaşaması nedeniyle ...'a vekalet verildiğini, ...'ın vekalet yetkisini kötüye kullanarak eşi ... yararına tapuda işlem yaptığını, sözleşmeye konu taşınmazın tapusunun iptali için açılan davanın kabulüne karar verildiğini, kararın 20.04.2012 tarihinde kesinleştiğini, yasal prosedürün yürütülmesi için davalı tarafından işlemler için vekaletname verilmeyeceğinin beyan edildiğini ileri sürerek, sözleşmenin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşme gereğince davacı ve davalıya ait iki ayrı taşınmazın tevhidi ile meydana gelen taşınmaz üzerine iki blok halinde bina yapılması gerektiğini, davacının kendi parseli üzerine inşaat yaptığını, 17 Ağustos 1999 depremi sonrasında oluşan imar durumuna göre sözleşmenin uyarlanması için yüklenici tarafından dava açıldığını, uyarlamayı kabul ettiklerinden davanın kabul edildiğini, davacının fesih talebinin yükümlülüklerinden kaçmak niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede, inşaatın tamamlanma süresinin, temel ruhsatının alınması tarihinden itibaren 36 ay olarak kararlaştırıldığı, davacı yüklenici süresi içerisinde edimini yerine getirmediğinden 1999 yılında yaşanan depremden sonra davalının maliki bulunduğu parselin imar durumunda değişiklik olduğu, sözleşmedeki koşulların yerine getirilmesinin mümkün olmaması nedeniyle mahkeme kararıyla sözleşmenin uyarlandığı, davalı tarafın bütün süreç içinde iyiniyetli olduğu, arsayı teslim borcunu yerine getirdiği ve sözleşmenin değişen koşullara göre yeniden uyarlanması talebini de kabul ettiği, davacı yüklenicinin edimini yerine getirmesi için davalı tarafça vekalet verilmesinin şart olmadığı, davalının, davacı tarafından yapılması gereken işlemler için gerek kendisi gerekse atayacağı vekili aracılığıyla onay vereceğini açık bir şekilde belirttiği, davacının, sırf edimini yerine getirmemek amacıyla iş bu davayı açtığı gerekçesiyle, davacının dava açmakta hukuki menfaati bulunmadığından, davanın usulden reddine karar dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 19.06.2014 tarih ve 2014/1138 Esas, 2014/4706 Karar sayılı ilamıyla gerekçesi düzeltilerek onanmıştır. Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 5,20 TL harç ve takdiren 248,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 03.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.