MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi-KARAR-1-Basit yargılama usulünde tarafların tüm delilleri toplanıp, incelendikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HMK'nın 312/2. maddesi uyarınca kararı, gerekçesi ile birlikte yazması ve hükme ilişkin tüm hususları gerekçesi ile birlikte tefhim etmesi asıldır. Ne var ki, uygulamada aynı hükme dayanılarak zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucu (çoğu kez anılan madde hükmüne uygun olarak hazırlanmadan) tutanağa geçirilip, tefhim edilmekle, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır. YHGK'nın 03.12.2014 tarih ve 2013/221441 E., 2014/1000 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere;01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir). Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. İİK'nın 363. maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının "hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal" olarak anlaşılması zorunludur. Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veya gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanması mümkün olduğundan, gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir.Yargılama sonunda asıl dosyada şikayetin kabulüne, birleşen dosyada ise şikayetin reddine ilişkin kararlar, asıl dosyada şikayet olunan, birleşen dosyada ise şikayetçi sıfatıyla yer alan taraf vekiline 30.09.2014 tarihinde tefhim edilmiş ise de, gerekçeli karar daha sonra yazılmış ve tebliğ edilmemiştir. Tefhim edilen kısa kararda hükmün yasal unsurları tümüyle yer almamaktadır. İİK'nın 363. maddesi uyarınca tefhimden itibaren temyiz süresinin başlaması hükmün HMK'nın 321/2. maddesi uyarınca yazılıp, tefhimine bağlıdır. Bu durumda, gerekçeli kararın asıl dosyada şikayet olunan, birleşen dosyada ise şikayetçi olan şirket vekiline Tebligat Kanunu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi, hükmü temyiz etmesi halinde, temyiz dilekçesinin asıl dosyalarda şikayetçi vekiline tebliği ile temyize cevap süresinin beklenmesi,2-Heyetçe incelenmesine gerek görülen sıra cetvelinde 2. sırada yer verilen Kayseri 1. İcra Müdürlüğü'nün 2013/1210 E. sayılı takip dosyasının aslı veya onaylı ve okunaklı örneğini içerir şekilde, düzenli, dizi listesine bağlanmış onaylı örneğinin ilgili icra müdürlüğünce istenerek dosya içerisine konulması,İçin dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.