MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil, tazminat, adi ortaklık hissesine dayalı ortaklık alacağı, kira alacağı, el atmanın önlenmesi, icra inkâr tazminatı davalarının birleşen 2010/221 E. sayılı dosya yönünden bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen 2011/376 esas sayılı davaların kısmen kabulüne, birleşen 2010/221 E., sayılı davanın reddine, bu dosya ile birleştirilen 2011/163 Esas sayılı davada yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün asıl ve birleşen 2001/125 E. davada davalı-birleşen 2010/125 E. davada davacı ile asıl ve birleşen 2011/376 E., birleşen 2001/125 E., 2001/163 E. ve birleşen 2011/376 esas sayılı davalarda davacı-birleşen 2010/221 Esas davada davalı vekilince duruşmalı, asıl ve birleşen 2001/125 E. davada davalılar ve birleşen 2001/125 E. davada davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar-birleşen dosyada davacı asil ... ile vekili avukat ... gelmiş olup, diğer taraflardan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Asıl davada davacı ... vekili, davacı ile davalı ... arasında diğer davalılara ait taşınmaz üzerine birlikte inşaat yapmak üzere arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, ancak tüm masrafı davacının yaptığını, diğer davalı ortağın ise yüklenicilere kalan bağımsız bölümleri sattığını ileri sürerek, yaptığı masrafların yarısının,satılan bir adet bağımsız bölümün değerinin ve davalıdan aldığı senet nedeniyle ödemek zorunda kaldığı icra inkâr tazminatının ve davacıya isabet eden iki adet daire için kira tazminatının tahsili ile dava ve sözleşme konusu taşınmazda bulunan 6 numaralı bağımsız bölümün davacı adına tescilini; birleşen 2011/163 esas sayılı davada, aynı davacı vekili, yüklenicilere kalan 6 numaralı bağımsız bölüm dışındaki diğer bağımsız bölümlerin satıldığını ileri sürerek, bunların değerinin yarısının tahsilini, birleşen 2011/376 esas sayılı davada, aynı davacı vekili, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, yüklenicilere kalan 8 numaralı bağımsız bölümün davacı adına tescilini; birleşen 2010/221 (bozma öncesi 2001/125 ) esas sayılı davada, davacı ... vekili, davalı ... ile ortak olarak inşaat yapmak için arsa sahipleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, 09.04.2000 tarihli belge düzenlediklerini ve buna göre tüm inşaatı...'in yapacağını ve ...'in masraflar için 50.000 DM'lik senedi davalıya verdiğini, ancak...'in inşaatı yapmadığını bu nedenle bu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmişlerdir.Taraf vekilleri, davaların reddini istemişlerdir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre asıl davanın kısmen kabulü ile yapılan harcamaların, bir dairenin sürüm değerinin, kira tazminatının, icra inkâr tazminatının tahsili ile 6 numaralı bağımsız bölümün ½ hissesinin davacı adına tesciline; birleşen 2011/376 esas sayılı davada, 8 numaralı bağımsız bölümün ½ hissesinin davacı adına tesciline; birleşen 2010/221 esas sayılı davanın reddine; birleşen 2001/163 esas sayılı davadaki talepler değerlendirildiğinden tekrar hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.Karar, davacı-birleşen davada davalı yüklenici ... vekili, davalı-birleşen davada davacı yüklenici ... vekili, asıl ve birleşen davada davalılar arsa sahiplerinden ... ve ... vekili ile ... tarafından temyiz edilmiştir.1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle asıl davada zamanaşımı defi süresinde ileri sürülmediği gibi, taraflar arasındaki akdi ilişkinin halen devam ediyor olması nazara alındığında zamanaşımı süresinin dolmadığının anlaşılmasına göre, ..., ..., ... ve ... vekilleri ile ...'in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2) Arsa sahipleri ile yükleniciler ... ve ... arasında 29.06.1999 tarihinde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde 9 ve 10 numaralı bağımsız bölümlerin arsa sahiplerine, 1 ilâ 8 numaralı bağımsız bölümlerin ise ... ve...'den oluşan adi ortaklığa ait olacağı kararlaştırılmıştır. Yüklenicilerden ... vekilince,asıl davanın dava dilekçesinde, yüklenicilere bırakılan sekiz adet bağımsız bölümden 2,4,5 ve 8 numaralı bağımsız bölümlerin ...'a ait olacağının, diğer bağımsız bölümlerin ise (1,3,6 ve 7 numaralı bağımsız bölümler) müvekkiline ait olacağının kararlaştırıldığı bildirilmiş, yüklenici ... vekilince bu beyanlara itiraz edilmeyerek benimsenmiştir. Yükleniciler arasında adi ortaklık ilişkisi bulunmakla ve aksi de ileri sürülüp kanıtlanamadığından yapılan masraf ve elde edilen kazanca yarı yarıya katılmaları gerekmektedir. Az yukarıda ifade edildiği şekilde ... vekilinin beyanı nazara alındığında 1,3,6 ve 7 numaralı bağımsız bölümler müvekkiline isabet etmekte olup, asıl dava dilekçesinde aynı vekil tarafından bu bağımsız bölümlerden 1 ve 3 numaralı olanların müvekkili tarafından satıldığı ve parasının alındığı kabul edilmiştir. 7 numaralı bağımsız bölüm ise tapuda arsa sahiplerinden ... tarafından 13.12.1999 tarihinde dava dışı ...'a satılmış ise de, birleşen 2001/163 esas sayılı dosyada tanık olarak dinlenilen Ayşe Küçükakşit beyanında, 5 numaralı bağımsız bölümü ...'dan satın aldığını, 7 numaralı bağımsız bölümü ise yeğeni için ...'dan satın aldığını ve parayı da ona verdiğini bildirmiştir. Nitekim dosya kapsamında mevcut 17.11.1999 tarihli adi yazılı sözleşme metninde de satışın yüklenici ... tarafından yapıldığı yazılmıştır. Şu halde, 1,3 ve 7 numaralı bağımsız bölümlerin yüklenici... tarafından satıldığının kabulü gerekmektedir. Geriye 6 numaralı bağımsız bölüm kalmakta olup, mahkemece arsa sahiplerinden ... adına kayıtlı bu bölümün ½ payının iptali ile... adına tesciline karar verilmiş ise de; 29.06.1999 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca bu bağımsız bölümün ferağ koşulları dikkate alındığında, inşaatın iskan ruhsatının alınması gerektiği anlaşıldığından, mahkemece bu yönden inceleme yapılarak, inşaat iskan ruhsatı alımına hazır hale gelmiş ise, davacı ...'e gerekli süre ve yetki verilerek yapı kullanma iznini almasına imkan verilmesi ve yapı kullanma izin belgesini alması durumunda yüklenici...'e paylaşımda bu bölümün tümü isabet ettiğinden tam olarak tesciline karar verilmesi gerekir.Şu hale göre yukarıda izah edilen durum karşısında, yüklenici ...'nın bir dairenin sürüm bedelinin tahsiline ilişkin talebinin ise dayanağı bulunmadığından anılan talebin reddi gerekmektedir. Kabule göre de, mahkemece hangi dairenin ve ne sebeple sürüm değerinin istendiği davacıya açıklatılmadan karar verilmesi yoluna gidilmesi hatalı olmuştur.Bunun yanında adi ortaklığa dahil yükleniciler arasında 09.04.2000 tarihinde düzenlenen belgede, ...'un ...'ya 50.000 DM bedelli senet verdiği, ortak olan 422 Ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki inşaatın bitimine kadar bu senedin tahsil edilmeyeceği ve inşaatın bütün harcamasını ...'nın yapacağı kayıt altına alınmıştır. Birleşen 2010/221 Esas (bozma öncesi 2001/125 Esas) sayılı dosyaya ... vekili tarafından verilen 07.01.2005 tarihli dilekçede 50.000 DM bedelli senedin inşaat nedeniyle yapılan harcamaların yarısına karşılık geldiği kabul edilmiş, yine aynı dosyada 16.04.2002 tarihli oturumda dinlenen davacı ... tanığı Hızır Karaali ise, yükleniciler arasındaki sözleşmeye aracılık ettiğini yapılan hesaba göre tüm binanın 100.000 DM'ye mal olacağının tespit edildiğini, 50.000 DM'nin ...'e ve 50.000 DM'lik kısmının da...'e ait olacağını ancak masrafın tamamının ...'nın yapacağını, ...'in inşaat bittikten sonra kendisine düşen kısımları sattıktan sonra...'e ödemede bulunacağının kararlaştırıldığını beyan etmiş, davalı vekili bu beyana vakıa yönünden bir itirazda bulunmamıştır. Bu durumda, kurulan adi ortaklık kapsamında yapılacak inşaata ...'un 50.000 DM bedelle iştirak edeceğinin kararlaştırıldığı ve buna karşılık da diğer yüklenici...'e 50.000 DM bedelli senedi verdiğinin kabulü gerekir. Ne var ki bu husus, 09.04.2000 tarihli belge kapsamından anlaşılacağı gibi yüklenici...'in inşaatı tümüyle bitirmesi halinde 50.000 DM bedelli senedin ödenmesi kararlaştırıldığından, inşaatın halihazırda tamamlanmış ancak iskan ruhsatının henüz alınmadığı anlaşıldığından yukarıda izah edildiği gibi mahkemece verilecek olan izin ve yetki sonucu iskan ruhsatının alınması halinde birleşen 2010/221 esas sayılı dosyada ...'in menfi tespit isteminin reddine ve ...'in adi ortaklığa 50.000 DM sermaye ile katıldığı dikkate alınarak asıl davada talep konusu edilen harcama bedellerinin yarısının tahsiline ilişkin bedelin reddine karar verilmelidir.Asıl davadaki talep kalemlerinden olan kira kaybı bedeli de hüküm altına alınmıştır. Ancak dava dilekçesinde rayiç kiranın hangi bağımsız bölümler için istendiği belirtilmediği gibi mahkemece de açıklatılmamış ve karar yerinde de ne sebeple hüküm altına alındığı, taraflar arasında akdi ilişki bulunduğu nazara alınarak talep konusu bağımsız bölümlerin hangi tarihte teslimi gerektiği, bu tarih itibariyle temerrüt oluşup oluşmadığı nazara alınmadan yetersiz ve hatalı yoruma dayalı bilirkişi raporuna itibar edilerek rayiç kira talebi hakkında hüküm kurulması da doğru değildir. Keza, mahkemece asıl davada talep edilen ve haksız yere ödendiği söylenerek istirdadı istenen icra inkar tazminatının miktarı kısmen kabul edilmiş ise de, talep konusu inkar tazminatı ... İcra Müdürlüğü'nün 2002/133 sayılı takipteki senette yazılı hakkın özüne ilişkin olmayıp, senedin kayıtsız şartsız borç ihtiva etmemesine rağmen kambiyo senetlerine mahsus yoluyla icra takibine konulması nedeniyle, ... İcra Tetkik Merci'nin 2002/33 esas sayılı dosyasında takibin iptaline karar verildiği için hüküm altına alınmış ve tahsili cihetine gidilmiş olduğundan, talebi mümkün olmayıp reddi gerektiği halde kabulüne karar verilmesi hatalı bulunmuş, kabule göre de, icra inkar tazminatının tahsili zımnında bu sebeple ödenen vekalet ücretinin hüküm altına alınması gerektiği halde, dışlanarak kısmen kabulüne karar verilmesi de yerinde olmamıştır.Birleşen 2011/376 esas sayılı davada yüklenici... tarafından 8 numaralı bağımsız bölümün tescili talep edilmiş ve mahkemece de ½ payının tesciline karar verilmiş ise de, yukarıda izah edildiği gibi 8 numaralı bağımsız bölüm tümüyle ...'a isabet ettiğinden davacının paylaşımda kendisine ait olmadığı anlaşılan bu bölüm için talepte bulunmasının haklı olmadığı gözden kaçırılarak davanın reddi yerine kabulü hatalı olmuştur.Son olarak birleşen 2001/163 esas sayılı davada yüklenici ..., 6 numaralı bağımsız bölüm dışındaki diğer tüm bağımsız bölümlerin değerlerinin yarısının tahsilini istemiş, mahkemece bu talebin diğer davalarda karara bağlandığı gerekçesiyle hüküm kurulmasına yer olmadığına dair karar verilmiştir. Oysa yukarıda belirtilen sebeplerle bu dava hakkında da olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken hüküm kurulmasına gerek görülmemesi yönündeki karar isabetli olmamıştır.Açıklanan sebeplerle, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı-birleşen davada davalı yüklenici ..., davalı-birleşen davada davacı yüklenici ...,asıl ve birleşen davada davalılar arsa sahipleri ... ve ... vekilleri ile birleşen davada davalı arsa sahibi ...'in diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz eden tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı ...'dan alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı-davacı ...'a verilmesine, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.