Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5160 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4224 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasında görülen sözleşmenin feshi, tapu iptali ve tescil, müdahalenin men'i, alacak, kira şerhinin kaldırılması, vekaletnamenin kötüye kullanıldığının tespiti ve tazminat davalarının sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 31.01.2014 gün ve 2013/6296 Esas, 2014/630 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl ve birleşen davalardan taraf vekillerince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Davacılar vekili, asıl davada, davalı şirket ile davacılar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, davalı yüklenicinin 10 adet villa yapması gerekirken, sözleşme ve projeye aykırı olarak iş merkezi yaptığını, ihtarlara rağmen durumu düzeltmediğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile sözleşme gereğince davalılara devredilen tapu hissesinin iptali ile davacı adına tescilini, binanın kal'i, müdahalenin men'i ile kira sözleşmesi şerhinin silinmesini; birleşen davada ise, davalıların kendilerine verilen vekaletnameyi kötüye kullanarak, vekaletnamede yetkileri olmadığı halde imar planı değişikliği yönünde işlem yaptıklarını ve bu nedenle zarara uğradıklarını ileri sürerek, zararlarının tahsilini, talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, işyeri yapılmasına davacıların rıza gösterdiklerini ve tapuda devir yaptıklarını, vekaletnamedeki yetkilerin kullanıldığını, zarar sözkonusu olmadığını savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.Mahkemece, asıl ve birleşen davanın reddine dair verilen karar asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 31.01.2014 tarih ve 2013/6296 E., 2014/630 K. sayılı ilamıyla bozulmuştur.Bu kez, asıl ve birleşen davada taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.1-Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.2-Asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin karar düzeltme istemine gelince;Dairemizin 31.01.2014 gün ve 2013/6296 E., 2014/630 K. sayılı bozma ilamında belirtildiği gibi taraflar arasında ilkin 28.08.1989 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile on adet villa yapımı kararlaştırılmış ise de, daha sonra tarafların anlaşarak ortak iradeleri ile dava konusu taşınmaz üzerine işyeri inşaatı yapılması hususunda mutabakata vardıkları, bu arada taşınmazın bulunduğu bölgede imar değişikliği yapılması sonucu taşınmazın konut alanından ticari alana dönüştürüldüğü ve yüklenicinin de buna istinaden yapı ruhsatı almak üzere belediyeye başvurduğu anlaşılmaktadır. Ortada tarafların mutabakatı ile inşa edilip tamamlanmış ve imar planına uygun bir işyeri inşaatının bulunduğu sabittir. Nitekim, yüklenici tarafından belediyeye yapı ruhsatı alınmak üzere başvuruda bulunulduğunda, belediye, muhtelif yazılarında ilgililerin başvurusu üzerine yapı ruhsatı verilebileceğini bildirmiştir. Ne var ki, arsa sahiplerinin bu konuda başvuru yapmaması üzerine ... ve ... tarafından aynı mahkemenin 2011/156 esas sayılı dosyasında, ruhsat alınmak üzere gerekli iznin verilmesini talep etmişlerdir.Bunun yanında, bozma ilamında bahsi geçen ... İdare Mahkemesi’nin 2012/664 esasında açılan davanın sonucunun beklenerek buna göre bir hükme varılması gerektiğine işaret olunmuştur. Anılan davada, 08.06.1994 günlü Belediye Encümenince verilen yıkım kararının iptali istenmiştir. Ancak yukarıda ifade edildiği üzere 08.06.1994 gününe göre imara aykırı olan hususların belediye yazılarında belirtildiği üzere giderilmiş olduğunda tereddüt bulunmamaktadır. İdare Mahkemesi’nce yıkım kararının iptaline ilişkin istem reddedilmiş, Danıştay 6. Dairesince uyuşmazlığa konu alanda imar planı değişikliği yapıldığı, yapıların ruhsata bağlanabilecek hale geldiği, 11.06.2007 gününde yeni plana göre ruhsat başvurusunun yapıldığı ileri sürüldüğünden bu husus araştırıldıktan sonra dava konusu yıkım işlemi hakkında bir karar verilmek üzere bozulmuş, mahkemece verilen ısrar kararı üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca 10.11.2014 tarih 2013/475 E. 2014/3926 K. sayılı ilamla ısrar kararının onanmasına karar verilmiştir. Israr kararında esas itibariyle davacının plan değişikliği uyarınca yaptığı ruhsat başvurusunun reddi halinde dava açma hakkının bulunduğu gerekçesiyle red kararı verildiği yani yıkım kararının verildiği tarih itibariyle bir değerlendirmede bulunduğu ve bu kararı onayan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararının da aynı tarih itibariyle yapılan bir değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Verilen kararın kesinleştiğine dair kesinleştirme şerhi de davacılar vekilince dosyaya sunulmuştur. Bu nedenle, Dairemiz bozma kararı gereğince sonucu beklenmesi istenen ve kesinleşen idari davanın eldeki davayı etkileyen bir yönü bulunmamakta, imar plan değişikliğinden çok önce verilen bir yıkım kararına istinaden verildiği görülmektedir. Bu durumda anılan kararın kesinleşmesi ve mahiyetinin açıkça ortaya çıkması karşısında asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile İdare Mahkemesi’nin kararının beklenmesine ilişkin 31.01.2014 tarih ve 2013/6296 esas, 2014/630 karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak usul ve kanuna uygun bulunan mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin reddine, (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 31.01.2014 tarih ve 2013/6296 esas, 2014/630 karar sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılarak mahkeme kararının açıklanan gerekçeyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcı ile karar düzeltme harcının davacılardan alınmasına, asıl ve birleşen davada davalılardan peşin alınan karar düzeltme hacının istek halinde iadesine, takdiren 248,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyen asıl ve birleşen davada davacılardan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 02.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.