MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki elatmanın önlenmesi, ecrimisil, tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı ... ile vekili Av. ... gelmiş, başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, davalı kooperatifin aralarında müvekkilinin de bulunduğu işyeri sahipleri ile düzenlediği arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşaatı tamamladıktan sonra düzenlenen 16.06.2006 tarihli kura zaptı ile müvekkiline 257 no'lu işyerinin isabet etitğini, ancak kooperatifin 19.02.2007 tarihli tek yanlı düzeltme beyanıyla müvekkilinin yerini değiştirerek daha değersiz bir yer verdiği ileri sürerek, kurada isabet eden 257 no'lu dükkanın tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline ve ecrimisil tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiş, 25.01.2013 harç tarihli ıslahı ile tescil yerine düzeltme beyannamesinin iptalne karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, aralarında davacının da bulunduğu 63 arsa sahibi ile yapılan sözleşme uyarınca arsa paylarının 2.5 katı dükkan verilmesi konusunda anlaşıldığını, dükkanların bölme imalatı tamamlanmadan düzenlenen ve dükkan alanları bir birine çok yakın olan avan proje üzerinden arsa sahiplerine verilecek dükkanların sırasının belirlenmesi için kura zaptı düzenlendiğini, ancak bir kısım arsa sahiplerine olması gerekenden az veya çok yer verilmesi nedeniyle düzeltme zaptı düzenlendiğini, davacıya teslim edilen yerin sözleşme ve karaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; avan proje üzerinden düzenlenen kuradan sonra, tasdikli projelere göre yapılan numaralandırma sonucu davacıya kurada isabet eden yerden farklı yerdeki 241 no'lu bağımsız bölümün teslim edildiği, davacı ve diğer arsa sahiplerinin bağımsız bölümlerini alarak kullandıkları, davacının bunun yerine 257 no'lu bağımsız bölümü isetdiği, onaylı projeye göre istenilen yerin 226 no'lu dükkan olduğuancak davacının bu yerin adına tescilini de istemediği, 257 no'lu dükkanın onaylı projelerde bulunmadığı, tarafı olmadığı düzeltme beyanının iptalini isteyemeyeceği, gibi teslim edilen yerin teslim alınmasından uzun süre sonra ıslahla bu istemin ileri sürülmesinin de iyiniyet kurallarına aykırı olduğu, davacının tapusunu istemediği 226 no'lu bağımsız bölüm için ecrimisil isteminde de bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Taraflar arasındaki 03.01.2002 günlü protokolün 1. maddesinde; davacı arsa sahibine inşaa edilecek Kares iş merkezindeki konuma ve Hürriyet caddesine göre 2. katta, arsa sahibinin halen mevcut olan işyerinin tapudaki mülkiyet sınarları esas alınarak kullanım alanının 2.5 katı yerin, diğer hak sahipleriyle aynı blok içerisinden teslim edileceği kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin 6. maddesinde ise; avan proje yapıldıktan sonra, bu proje üzerinden hak sahipleri arasında noter huzurunda çekilecek kurada isabet edecek iş yerinin davacıya verileceği taahhüt edilmiştir. Anılan düzenlemer çerçevesinde düzenlenen avan proje üzerinden 16.06.2006 tarihinde kura çekilmiş ve davacıya -7.50 kotundaki kattan 72.90 m² alınanı olan 257 no'lu işyeri isabet etmiştir. Ne varki, bilahare düzenlenen son onaylı projeye göre, kura sonucu tespit edilen ve davacıya verilmesi gereken yerde 39 m² alanında 226 no'lu işyerinin bulunduğu, davacıya ise fiilen aynı kattaki 90 m² alanlı 241 no'lu başka bir işyerinin teslim edildiği anlaşılmaktadır. Davadaki istek kalemlerinden birisi de, halen teslim edilen ve davacının tasarrufunda olan 241 no'lu işyeri ile kurada belirlenen işyerinin mevkii farkı nedeniyle oluşan kira kaybı fark bedelinin tahsili istemidir. Gerçekten de yanlar arasında akdi ilişki mevcut olup, davacı, akdi ilişkinin sözleşmeye aykırı şekilde ifası nedeniyle uğradığı müspet zararın tahsilini isteyebilir. Talep edilen tazminat da bu kapsamda bulunmaktadır. Şu halde, mahkemece, davacının halen tasarrufunda bulunan işyerinin mevkii ve alanı ile sözleşme uyarınca verilmesi gereken ve kurayla belirlenen işyerinin bulunduğu mevki, alan ve diğer özellikleri dikkate alınarak davacının her hengi bir kira kaybı bulunup bulunmadığının bilirkişi aracılığıyla keşfen yapılacak inceleme sonucu belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, aralarında akdi ilişki bulunan taraflar yönünden sözleşmeye bağlı talebin hatalı şekilde ecrimisil olarak vasıflandırılması ve talebin anlaşılamadığından bahisle yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.