Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5113 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9731 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile şirket Temsilcisi Hüseyin Uğur ve davalı vekilleri Av. ..., Av. ... ile kooperatif başkanı İbrahim Işık'ın gelmiş olmasıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahibi arasında düzenlenen 17.04.2009 günlü asıl 15.05.2010 günlü ek sözleşme ve 11.10.2011 günlü gayrimenkul devir sözleşmesi uyarınca, müvekkilinin edimini yerine getirdiğini, arsa sahibinin devretmesi gereken arsa paylarını süresinde devir etmediğini, sözleşmedeki hakem şartına rağmen inşaatın gerçekleşme seviyesi konusunda anlaşamayan tarafların ayrı ayrı mahkemelerden tespit istediklerini, raporlardaki seviyenin farklı olmasına rağmen davalının 28.02.2013 tarihli ihtarla tek yanlı olarak fesh ederek teminat mektubunun nakde çevrildiğini ileri sürerek, sözleşmeye aykırı şekilde yapılan feshin geçersizliğinin tespitine ve nakde çevrilen teminat mektubu bedelinin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşmede uyuşmazlığın çözümü için tahkim şartı bulunduğunu, tarafların seçtiği hakemlerce üçüncü hakemin seçilmemesi üzerine hakemin mahkemece belirlenerek dava konusu uyşmazlığa bakmaya başladığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında düzenlenen 17.04.2009 günlü düzenleme şeklindeki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin K-1 maddesi uyarınca taraflar arasındaki tüm uyuşmazlıkların hakem yoluyla çözülmesinin kararlaştırıldığı, taraflarca atanan iki hakem ile mahkemece belirlenen üçüncü hakemin katılımıyla hakem heyetinin toplandığı gerekçesiyle, davanın usul yönünden reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Taraflar arasındaki 17.04.2009 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin uyuşmazlık başlıklı K maddesinde, taraflar arasındaki her türlü uyuşmazlığın sürüncemede kalmama adına inşaat ruhsatı alındıktan sonra, önce üç kişilik tahkim yoluyla hal edilmeye çalışılacağı, bu yoldan sonuç alınmazsa ... Mahkemeleri'nin yetkili olacağı kararlaştırılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 17.04.2009 tarihli sözleşmeden kaynaklanması nedeniyle HMUK'nın tahkime ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekir. Taraflar arasındaki sözleşmede belirtilen tahkim şartı kesin nitelikte olmadığından geçersizdir. Ne varki, davalı yan tahkim ilk itirazında bulunduktan sonra sözleşmenin belirtilen hükmü nedeniyle hakeme başvurmuş, davacı yanın hakem belirlediği, taraf hakemlerinin üçüncü hakemin seçimi konusunda uyuşmamaları nedeniyle mahkemece üçüncü hakemin atandığı ve dava konusu uyuşmazlığın oluşturulan hakem heyetince görülerek karar verildiği görülmüştür. Bu itibarla, artık tahkim şartının geçersiz olduğunun savunulması, çelişkili davranma yasağına aykırı olduğu gibi MK'nın 2. maddesine de aykırı olduğundan tahkim şartı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmelidir. O halde, mahkemece, davanın yukarıda açıklanan gerekçeler ile reddi gerekirken, aynı sonuca yazılı gerekçelerle varılması isabetsiz ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK'nın 438/son maddesi gereğince değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru olan kararın değişik gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.