MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi.Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili Av. ... gelmiş davacı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında henüz tapuda kayıtlı olmayan taşınmaza ilişkin adi yazılı ve tarihsiz “KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ” (ön sözleşmedir) bulunduğunu, bu sözleşme ile arsa tapu bedelinin davacı tarafından ödeneceği, projeyi davacının hazırlatacağı, tapunun alınması sonrasında resmi sözleşme yapılacağı, taraflardan birisinin taahhüdüne uymaması halinde karşı tarafa 50.000,00 TL ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, davacının yoğun çabası ile arsa tapusunun davalılar adına alındığını, sözleşmeyle kararlaştırıldığı gibi arsa tapu bedelinin müvekkilince ödendiğini, adi yazılı sözleşme eki krokiye uygun proje düzenletildiğini, keşide edilen ihtara rağmen davalıların resmi şekle uygun sözleşme yapmayı reddettiğini, tapu, proje bedelleri ile cezai şart olmak üzere toplam 710.000,00 TL ile işlemiş faizi olan 1.498,89 TL'nin tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin 521.000,00 TL'lik kısmının davalılarca kabul edildiğini ileri sürerek, davalıların kısmi itirazlarının iptali ile icra inkâr tazminatına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, sözleşmeye uygun şekilde bina girişinin yan taraftan projelendirilmesi gerekirken, tam ortasından projelendirildiğini, davacının bu eksikliği gidermek yerine ihtarname ile alacağını talep ettiğini, cevabi ihtarname ile projede anlaşmaları halinde resmi sözleşme yapmaya hazır olduklarını bildirdiklerini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacının tapu bedeli olarak hazineye 434.232,13 TL, arsa bedeli olarak dava dışı Özgür Koçbaş'a 140.000,00 TL, proje bedeli olarak 25.000,00 TL, ödediği, taraflar arası ön sözleşme ve eki krokide bina girişine ilişkin hüküm bulunmadığı, davalıların bina girişi nedenine dayalı olarak sözleşmenin uygulanmasını zora soktuğu, bu nedenle de cezai şart bedeli olan 50.000,00 TL'yi ödemeleri gerektiği, davacı toplam alacağının 649.232,13 TL olduğu, icra takibi aşamasında kabul edilen miktar nazara alındığında takibin 128.232,13 TL üzerinden devam etmesi gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile takibin 128.232,13 TL üzerinden devamına, icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2) Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri TMK 706/1, TBK 237, Tapu Kanunu'nun m. 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri uyarınca noterler tarafından düzenleme biçiminde yapılmadıkça geçerlilik kazanamaz. Ancak, adi sözleşmeye dayanılarak yapılan inşaat tamamen bitmiş veya reddedilmeyecek seviyeye getirilmişse bu aşamada sözleşmenin geçersizliğinden söz edilemeyecektir. Somut olayda, taraflar arasındaki sözleşmenin adi yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Geçersiz olan ve sonradan geçerli hale gelmeyen adi yazılı sözleşme ile kararlaştırılan cezai şartın talep edilmesi mümkün olmadığı gibi, yapılması kararlaştırılan binaya ilişkin proje harcamasının da talep edilemeyeceği nazara alınarak davacı tarafın cezai şart ve proje giderine ilişkin istemlerinin reddine karar verilmesi gerekirken, taraflar arasındaki adi yazılı sözleşmenin anılan istemlere ilişkin hükümlerine itibar edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalılar yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, davalılardan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.