MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 15.05.2014 gün ve 2014/277 Esas, 2014/3839 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Davacılar vekili, müvekkillerin murisinin maliki bulunduğu taşınmazdaki payını arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalıya verdiğini, sözleşmeyle kararlaştırılan edimlerin ifa edilmemesi üzerine müvekkillerinin açtığı davada alınan kararın icrası sırasında taraflar arasında imzalanan 25.12.2003 tarihli sözleşme ile kendilerine iki daire ve bir dükkan verilmesi karşılığında birçok haklarından feragat ettiklerini, davalının sözkonusu taşınmazları fiilen teslim etmesine rağmen tapuda tescilini yapmadığını, kooperatif yetkilileri ile haricen yapılan görüşmelerde dükkanın mülkiyetinin kooperatife tesciline ilişkin davayı kaybetmeleri nedeniyle mülkiyetin verilemeyeceğinin beyan edildiğini, tapu devrine ilişkin edimin ifa imkânının kalmadığını ileri sürerek, dükkanın bedeli olan 35.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacıların murisinin, kooperatifle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapmasına rağmen taşınmazı yüklenici ...'ye devrettiğini, bu kişinin de taşınmazda kendi adına kat irtifakı kurdurduğunu, inşaatı müvekkilinin yaptığını, müvekkili tarafından davacılara verilecek bağımsız bölümlerin de içinde bulunduğu taşınmazları almak için tapu iptal ve tescil davası açıldığını, dava devam ederken müvekkili ile davacılar arasında 25.12.2003 tarihinde imzalanan sözleşme ile 01.01.2004 tarihinde iki adet daire ve zemin kattaki bir adet dükkanın arsa sahiplerine teslim edileceğinin, ancak tapusunun...ile ilgili ihtilaf giderildikten sonra verileceğinin taahhüt edildiğini, bu düzenlemeye göre dava konusu dükkanın verilmesinin müvekkili kooperatif ile...arasındaki tapu tescili davasının sonucuna bağlandığını, tapuyu alırsa arsa sahiplerine verileceğini, aksi halde tapunun verilemeyeceğini, arsa sahiplerinin bu davanın sonucuna razı olduklarını, mahkemece, dava konusu dükkanın...adına tesciline karar verildiğini, davacılar dışındaki diğer arsa sahiplerinin ...'ye karşı açtıkları davaları kazandıklarını, davacıların ...'ye karşı dava açmaları gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, gider avansının kesin süre içinde yatırılmadığı gerekçesiyle davanın HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen karar, davacılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 29.06.2012 tarih ve 2377 E, 4518 K sayılı ilamıyla, dava dosyasında gelinen aşamada, Yargıtay incelenmesinde olan dosyalar beklendiğinden ve keşif konusunun eksiklikler giderildikten sonra değerlendirilmesine karar verilmesine rağmen keşif avansının istenilmesi ve davanın gider avansı yatırılmadığı gerekçesiyle usulden reddinin isabetsiz olduğu belirtilerek bozulması üzerine, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 25.12.2003 tarihli sözleşmedeki hükümde: şayet ihtilaf giderilirse veya ihtilaf giderildiği takdirde gibi ibareler bulunmadığından bu taahhüdün mahkemece şartsız ve kesin bir taahhüt olarak değerlendirildiği, tapuda arsa hissesini davalıya devreden davacılara tapuda sözleşme gereğince uygun bir temlik işlemi yapılma imkânı kalmadığından, hakkaniyet ilkesi de nazara alınarak davacıların alacaklarının bedele dönüştüğünün kabulü gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile, 25.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 15.05.2014 gün, 2014/277 esas ve 2014/3839 karar sayılı ilamı ile onanmıştır. Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 5,20 TL harç ve takdiren 248,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 26.06. 2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.