MAHKEMESİ : Gebze İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/11/2013NUMARASI : 2013/413-2013/804Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Şikayetçi vekili, dava dışı borçlu E. T..'a ait olan taşınmazın cebri icra yoluyla satıldığını, paranın paylaştırılması için düzenlenen sıra cetvelinin 1. sırasında yer alan alacağın sırasının ve miktarının doğru olmadığını, bu alacağın tahsili için başlatılan icra takip dosyasının işlemden kaldırıldığını, daha sonra yenilendiğini, ancak yenileme işlemi yapılırken harç tahsil edilmediğini, yenileme işleminin geçersiz olduğunu ileri sürerek, 31.05.2013 tarihli sıra cetvelinin iptali ile yeniden sıra cetveli yapılmasına, bu iddiaların kabul görmemesi halinde ise alacak miktarının temlikname dikkate alınarak 54.000,00 TL olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunanlar vekilleri, şikayetin reddini istemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; borçluya ait mahcuz malın satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itirazın, alacağın esas ve miktarına yönelik olması halinde dava yoluyla genel mahkemede ( İİK’nın m.142/1), sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK’nın m. 142/son) ileri sürülebileceği, somut olayda, şikayetçi vekili tarafından sıraya yönelik itirazda bulunulduğu gibi sıra cetvelinin 1. sırasındaki alacağın cetvelde belirtildiği kadar olmayıp 54.000,00 TL olduğunun iddia edildiği, uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülmesi gerektiği belirtilerek, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Şikayet, sıra cetvelindeki sıraya ilişkindir.Şikayetçi vekili tarafından şikayet olunanlar hakkında, sıraya ilişkin şikayet sebepleri belirtildikten sonra sıra cetvelinin 1. sırasında yer alan alacak miktarının hatalı olduğu, 1. sıradaki icra takibi dosyasında şikayet olunan A.. C..'un 2012 yılında düzenlenen temlikname ile alacaklı olduğu ve alacağın temliknamede yer alan 54.000,00 TL ile sınırlı olması gerektiği, diğer şikayet olunan H.. K..'e ait icra dosyalarının ise işlemden kaldırılması gereken dosyalar olduğu ileri sürülmüştür. Şikayet olunan A. Ç..'a alacağı temlik eden H. G..'in alacaklı olduğu ve sıra cetvelinin 1. sırasında yer alan Gebze 3. İcra Müdürlüğü'nün 2009/3775 E. sayılı dosyası kapsamından, alacaklı H.G..'in toplam 49.000,00 TL bedelli çek ve bonolara dayalı olarak fer'ileri ile birlikte 54.480,000 TL'nin tahsili için kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yapıldığı, dosyada alacaklının 04.10.2012 tarihinde bu dosyadaki 54.000,00 TL alacağını tüm fer'ileri ile birlikte A. Ç..'a temlik ettiğini belirttiği anlaşılmıştır.Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına ya da bununla birlikte sıraya yönelikse dava yoluyla genel mahkemede ( İİK’nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla icra mahkemesinde (İİK’nın m. 142/son) ileri sürülmelidir. Öte yandan sıra cetveli, alacaklıların satış tarihindeki alacak miktarları dikkate alınarak düzenlenir. Haciz konusu bir malın satış tutarı kural olarak, İİK'nın 138. maddesi uyarınca haciz tarihindeki alacakla bu alacağa satışa kadar işleyen faiz miktarının toplamını karşılar. Diğer bir anlatımla, haciz konulan bir malın satış tutarı, haciz tarihindeki alacak ile satış tarihine kadar hesaplanacak fer'ileriyle takip masraflarını tazmin eder. Öte yanda, İİK'nın 142/1. maddesi hükmüne göre, "cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir." Anılan hükümde yer alan "alakadarlar" ifadesi, kural olarak borçluyu değil, şikayet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan alacaklıları ifade eder. Şikayet, kural olarak şikayet edene göre sıra cetvelinde öncelikli olan ya da aynı derecede hacze iştirak eden alacaklılara yöneltilmelidir.Sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılar da yargılamaya dahil edilmeli, onlar hakkında da hüküm kurulmalıdır. Şikayette hasım gösterilmemesi ya da eksik veya yanlış kişiye husumet tevcih edilmesi talebin reddini gerektirmez. Bu durumda mahkemece şikayetçiye sıra cetvelinde kendisinden önce gelen alacaklılara husumet tevcihi yönünde HMK'nın 119/2. maddesi uyarınca kesin süre verilip bu alacaklıların da davaya dahil edilmesi, şikayet dilekçesinin tebliğ edilerek, taraf teşkilinin sağlanması, varsa savunma ve delilleri değerlendirilerek şikayetin incelenmesi gerekir.Somut olayda şikayet, şikayet olunanın alacağının esas ve miktarına yönelik olmayıp; temliknamede belirtilen miktarın esas alınması gerektiğine yönelik olduğundan, takip hukuku kurallarının yanlış uygulandığına, diğer anlatımla anılan 138. madde hükmü kapsamında icra müdürünün alacağın miktarına yönelik hesaplamadaki hatasına ilişkindir. 31.05.2013 tarihli sıra cetvelinde, 04.10.2012 tarihinde alacağı A.Ç..'a temlik eden H.G.. alacaklı olarak gösterilmiş olup, bu alacaklıya da husumet yöneltilmesi gerektiği gözetilerek, taraf teşkilinin sağlanmasından sonra mahkemece şikayetin esası incelenip, satış tarihi itibariyle şikayet olunanın alacağının tespit edilmesi, oluşacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır. 2- Kabule göre; HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda mahkemece, karar tarihinde yürürlükte olan HMK'nın 114/1-c ve madde hükmü uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, şikayetin anılan 115/2. madde hükmü uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunmayan 1086 sayılı HUMK'nın dava şartı öngörmeyen göreve ilişkin 7. ve 27. madde hükümlerine uygun olarak gerekçede ve hüküm fıkrasında "mahkememizin görevsizliğine" ibarelerine yer verilmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayetçi yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 günlük yasal süresi içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 26.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.