Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 492 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 6935 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili; müvekkili kooperatif tarafından aidat borcu bulunan davalı aleyhine ... İcra Müdürlüğü’nün 2007/70 E. sayılı takip dosyası ile icra takibi yapıldığını davalı tarafça takibe itiraz edildiğini, yapılan itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile davalı aleyhine %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili, kooperatifin tasfiye edilmeyerek ada bazında kat mülkiyeti yönetimine geçilmediğinden 23.05.2005 tarihinde üyelikten istifa ettiğini, 01.11.2006 tarihine kadar ödeme yapmaya devam ettiğini, daha sonra ödemeleri durdurduğunu savunarak, davanın reddini ve %40 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalının kooperatif ortaklığının istifa nedeniyle 01.01.2006 itibariyle ortaklığın hukuken son bulduğunun sabit ve çekişmesiz olduğu, ortaklık dönemine ait olan borçları nedeniyle davacının 2.985,90 TL asıl alacak ve 854,00 TL faiz alacağı olduğu gerekçesiyle, itirazın kısmen iptaline, alacağın miktarı yargılama sonucunda belirlendiğinden icra tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.1-Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden; a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.b)Dava, davacı kooperatif alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkemece kooperatif genel kurul kararıyla belirlenen işlemiş faiz oranı dikkate alınarak karar verilmiştir. Kooperatif genel kurul kararları sözleşme niteliğinde olduğundan, davacının takip konusu alacak kalemlerine uygulanması gereken azami faiz oranı, 6098 sayılı TBK'nın 120/2. maddesinde düzenlenmiş yıllık temerrüt faiz oranı olup, davacı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmiş temerrüt faiz oranı, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacaktır.Bu durumda mahkemece, dava konusu yapılan alacakla ilgili TBK'nın 120/2. maddesinde yazılı oran aşılmadan işlemiş faiz borcu dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, anılan yasal düzenleme dikkate alınmadan karar verilmesi doğru olmamıştır.2- Katılma yoluyla davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden; Somut olayda, davacı kooperatifin alacağı likit olduğundan, İİK'nın 67/2. maddesi uyarınca davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekirken, talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda (1-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (1-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.