MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiMÜDAHİLLER : ...müdahilDavacı tarafından açılan iflasın ertelenmesi davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 12.01.2015 gün ve 2014/2911 Esas, 2015/1 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi istem sahibi davacı tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -İstemde bulunan vekili, müvekkili şirketin borca batık durumda olduğunu ancak iflasın ertelenmesi ve iyileştirme projesinin uygulanması halinde borca batıklıktan kurtularak borçlarını ödeyebileceğini ileri sürerek, iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Müdahiller vekilleri, şirketin iyileşmesinin mümkün olmadığını savunarak, talebin reddini istemişlerdir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin halen borca batık olduğu, 20.06.2012 tarihinde arttırılan sermaye miktarının aradan uzun zaman geçmesine rağmen halen 3.311.260,00 TL'lik kısmının şirketin nakit ihtiyacı olmasına rağmen ortaklarca ödenmediği, iyileştirme projesinde ön görülen şirkete yeni ortak alma vesairenin gerçekleşmediği dolayısıyla da iyileştirme projesinin, ciddi, inandırıcı ve uygulanabilir olmadığı anlaşıldığından ispatlanmayan iflas ertelemesi talebinin reddine ve davacının iflasına dair verilen kararın, davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizin 12.01.2015 gün, 2014/2911 E., ve 2015/1 K. sayılı ilamıyla onandığı ve müdahil .... vekilinin ihtiyati tedbire yönelik temyiz isteminin ise kabul edilerek ihtiyati tedbir yönünden kararın bozulduğu görülmüştür.Bu kez istem sahibi karar düzeltme talebinde bulunmuştur.1- Dava, iflas erteleme istemine ilişkindir.İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur (İİK'nın m.179). İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir ( 6102 sayılı TTK'nın m. 377, İİK'nın m.179 vd.). Mahkeme, İİK'nın 166/2. maddesine uygun ilan yapmalı, borca batıklık, 6102 sayılı TTK’nın 377. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nın 178/1. madde ve .../... S.2fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tesbit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlemelidir. Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Gerek borca batıklık ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı hususunda (muhasebe ve işletme ekonomisi bilgisi özel ve teknik bilgi niteliğinde bulunduğundan ve hakimin bunları genel ve mesleki bilgisiyle çözmesi beklenemeyeceğinden) HMK’nın 266. maddesinde gösterildiği şekilde bilirkişinin oy ve görüşüne müracaat edilmesi ve bu raporun da hukuka uygunluğunun hakim tarafından denetlenmesi gerekirken, somut olayda; borca batıklığın tespiti hususunda mahkemece yapılan araştırma inceleme ve değerlendirme hatalı olup, alınan 19.11.2013 havale tarihli ek raporda şirketin borca batık olmadığı belirtilmiş olmasına rağmen teknik bilgiyi gerektiren bu hususta tekrar ek rapor alınmaksızın re'sen hesaplama yapılarak borca batıklığın kabulü ile davacı şirketin iflasına karar verilmesinde isabet görülmemiştir. İzah edilen sebeplerle, mahkemenin iflas kararının bozulması gerekirken Dairemizce sehven onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşılmıştır.2-Kabule göre de; iflas kararı verilmesine rağmen ihtiyati tedbirlerin devamına karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle istem sahibi davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 12.01.2015 gün, 2014/2911 E., ve 2015/1 K. sayılı onama ilamının kaldırılarak mahkeme kararının BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile karar düzeltme peşin harcının istek halinde iadesine, 08.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.