Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4864 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5758 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mah. Sıf.)Davacı tarafından açılan iflas davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili şirketin meşrubat içeceklerinin satışını yapmakta olduğunu, ekonomik kriz sonrası müşterilerinden alacaklarını toplayamadığından mal aldığı kişiler ile bankalara, vergi dairesine ve ....n borçlarını ödeyemediğini, şirkete ait araçların icra yoluyla satışının yapıldığını, şirketin borcunun malvarlığını aştığını ileri sürerek, şirketin iflasını talep ve dava etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, yasa uyarınca davacı şirketin alacak ve borçlarının listeye dökülerek, bunları ispatlayan belgelerin denetime elverişli şekilde eklenip mahkemeye sunması gerektiği, dosyaya sunulan deliller ve şirket kayıtlarına göre davacı şirketin aktif ve pasifleri ile borca batıklık durumunun söz konusu olmadığı, bu haliyle iflas şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, İİK'nın 178. madde hükümlerine dayalı doğrudan iflas istemine ilişkindir. İİK'nın 178. maddesi uyar??nca iflasa karar verilebilmesi için şirketin borca batık durumda olması gerekir. Borca batıklık, borçlunun malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayamaması durumudur. İflas talebi üzerine mahkeme bilirkişi incelemesi yaparak iflas talebinin yerinde olup olmadığını belirler. Borca batıklığın tespiti için borca batıklık bilançosu hazırlanmalıdır. Mahkemece davacı şirketin borca batık durumda olmadığı kabul edilmişse de bu konudaki inceleme yeterli değildir. Zira, şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı rayiç değerlere göre tespit edilmelidir. Mahallinde keşif yapılarak, uzman bilirkişi aracılığıyla tespit edilebilen niteliklerine göre kayıtlardaki malvarlığının (örn; araçlar, model ve yaş gibi diğer özelliklerine göre) rayiç tespitinin yapılması mümkündür. Rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir. Açıklanan durum karşısında davacı şirketin mevcut kayıtları; mahkemece ulaşılabilecek tapu, trafik, sanayi ve ticaret odaları, ticaret sicil kayıtları gibi hakkında bilgi alınabilecek belgeler, varlık kalemlerinin rayiç değerlerine ilişkin uzman (teknik) bilirkişi görüşleri ve somut olay .../... S.2bakımından özellik arz edebilecek diğer verilerin toplanmasından sonra, konusunda uzman bir bilirkişi heyetinden alınacak teknik, detaylı ve denetime elverişli rapor sonucuna göre borca batıklığın yukarıda gösterilen ilkeler çerçevesinde tespiti ile varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.