Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 486 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 4998 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin aidat borçlarını ödemediği gerekçesiyle yönetim kurulunun 21.03.2013 tarih ve 1 sayılı kararıyla kooperatif üyeliğinden ihraç edildiğini, ihtarnamelerde aidat borcunun usulüne uygun şekilde talep edilmediğini, ödeme için herhangi bir banka ismi ve hesap numarası bildirilmediğini, ihtarnamelerde belirtilen aidat miktarlarının da gerçeği yansıtmadığını ve kooperatifin faaliyetleri ile orantılı olmadığını ileri sürerek, ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının 2004 yılından bu yana hiç bir aidat borcunu ödemediğini, daha önce verilen ihraç kararının usuli eksiklikler nedeniyle iptal edildiğini, davacının, aidat borcunu genel kurul toplantısına katılan her üye gibi davacının da aidat borcunu nereye yatıracağını bildiğini, davacının kötüniyetli hareket ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar, dava dilekçesinde açıkça birinci ve ikinci ihtarnamelerin tebliğinin usulsüz olduğu belirtilmeden sadece ödeme yeri bildirilmediğinden ihtarnamelerin ve ihraç kararının usulsüz olduğu iddia edilmiş ise de, açıkça talep edilmese dahi ihraç kararından önce gönderilen ihtanamelerin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediğinin mahkemece re'sen araştırılması gerektiği, somut olayda, birinci ihtarnamenin bizzat davacıya 05.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği, davacının belirtilen sürede ödeme yapmaması üzerine aynı borç miktarının 1 ay içinde ödenmesine ilişkin ikinci ihtarnamenin tebliğinin Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi ile Tüzük'ün 28. maddesine aykırı olduğu, bu nedenle ikinci ihtarnamenin usulüne uygun tebliğ edilmediği gerekçesiyle, davanın kabulü ile ihraç kararının iptaline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, kooperatif ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.1-7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur." hükmünü içermektedir. Davacı, ihraç kararına esas ikinci ihtarnamenin usulsüz tebliğ edildiğini iddia etmemiştir. Bu durumda mahkemece, ihtarnamelerde talep edilen borcun gerçeği yansıtıp yansıtmadığının bilirkişi aracılığı ile araştırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ve yanılgılı gerekçeyle karar verilmesi doğru olmamıştır. 2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.