Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4819 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8689 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki iflasın açılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalı kooperatif aleyhine ilamlı icra takibine geçildiğini, icra emrinin tebliğ edildiğini, borçlunun herhangi bir itirazda bulunmadığını icranın geri bırakılması kararı getirmediğini, borcun kesinleştiğini, davalı kooperatifin borcu ödemediğini, İİK'nın 177/4. maddesinde ilama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse borçlunun doğrudan doğruya iflasının talep edilebileceğinin açıkça belirtildiğini ileri sürerek, ilama müstenit icra alacağının ödenmemesi sebebiyle borçlunun iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, açılan davanın mesnetsiz olduğunu, ilamın henüz kesinleşmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı alacaklı tarafından....sayılı ilamına dayalı olarak asıl alacak, işlemiş faiz, yargılama gideri ve vekalet ücreti toplamı olan 56.923,99 TL alacağın ilamların icrası sureti ile tahsili için icra takibine başlanıldığı, davaya konu alacağın ilama müstenit olması nedeni ile depo emri tebliğinin İİK'nın 177/4. maddesinde ön görülmediği, davalı kooperatif temsilcisi duruşmadaki beyanlarında davacıya bir ödeme yapılmadığı, mağdur üyelere sırası ile ödeme yapılacağını beyan ettiği, dava konusu alacağa ilişkin mahkeme ilamının onandığı, ilamla ilgili İİK'nın 36. maddesi gereğince temyiz aşamasında tehir-i icra kararı alınmadığı, bu nedenle iflasa karar verilebilmesi için ilamın kesinleşmesinin ön koşul olarak görülmediği gerekçesiyle, İİK'nın 177. maddesindeki tüm yasal koşullar oluştuğundan davalı kooperatifin iflasına karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, davalı kooperatifin iflası istemine ilişkindir. Her ne kadar İİK'nın 165. maddesi uyarınca iflas davalarında karar verildikten sonra davadan feragat edilmesi mümkün değil ise de taraflarca iflas kararına esas borcun davalı tarafından karar tarihinden önce ödendiği beyan edilmiştir. Bu durumda tarafların bu beyanları üzerinde durularak, ödemeye ilişkin belge ve delillerin değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.