Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4790 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 955 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Muğla 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/11/2012NUMARASI : 2006/630-2012/923Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 13.09.2013 gün ve 2569 Esas, 5393 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:- KARAR -Davacı vekili, müvekkili ile davalı ve davalının kardeşi olan S. S.. arasında imzalanan 16.09.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca davalı ile davalının kardeşinin müştereken sahip oldukları 69 parselde kayıtlı gayrimenkul üzerinde inşa edilecek binada zemin kattaki 40 m² işyeri ile 1. ve 2. katlardaki dairelerin arsa sahiplerine, zemin kattaki doğu güney cepheli işyeri ile 3. ve 4. katlardaki dairelerin yükleniciye ait olacağının kararlaştırıldığını, müvekkilinin ve diğer arsa sahibi S. A..'ın edimlerini yerine getirmesine rağmen, davalının sözleşmenin 4. maddesinde belirtilen ve müvekkiline düşen tapuları davacı şirket adına tescil ettirme borcunu ifa etmediğini ileri sürerek, 2 nolu işyerinin yarı hissesi ile 5 nolu bağımsız bölümün müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının taraflar arasında imzalanan sözleşmeye aykırı mimari proje çizdirerek anılan sözleşmenin 1. ve 2. maddelerine de aykırı davrandığını, davacının projelerin taslak projeye uygun olmadığını müvekkiline açık bir şekilde bildirmesinin ve uyarmasının BK gereği olduğunu, sözleşmenin 1. maddesine göre müvekkiline zeminde 40 m²'lik net işyeri verilmesinin kararlaştırılmasına rağmen, davacı tarafından sözleşmeden sonra tanzim edilen ve belediyeye tasdik ettirilen tatbik projesinde verilecek işyerinin 35,5 m² olarak gösterildiğini, kendilerine ait işyerinin havalandırmasının da müvekkilinin işyerinden geçirilmesi ile işyeri alanının 32 m²'ye düşürüldüğünü, tasdikli plan ve projenin, teknik şartname ve deprem ile ilgili yönetmeliklere ve Muğla Belediyesi İmar Yönetmeliği'ne aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davacı yüklenicinin davalı arsa sahibine teslimi gereken dükkanı ayıplı olarak sözleşmede kararlaştırılan 40 m² yerine, 34 m² (net) yapmasının, "ahde vefa" ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 13.09.2013 tarih ve 2569 Esas, 5393 Karar sayılı ilamıyla bilirkişi raporlarına göre uyuşmazlığa konu dükkanın bir miktar küçük yapıldığı tespit edilmiş ise de bunun binanın mimari görüntüsünün düzeltilmesi amacıyla yapıldığı ve her iki tarafın da cüz'i miktarda alan kaybına uğradığı, tarafların yararına olan bir işlem nedeniyle alan kaybının oluşması durumunda, eşitlik ve hakkaniyet kurallarının ihlâl edildiğinden söz edilemeyeceği belirtilerek, davacı yararına bozulmuştur.Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.1-Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan davalı vekilinin karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. 2-YHGK'nın 21.03.2012 tarih ve 10-20 E., 235 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere, bozma sebebine göre inceleme sırası gelmemekle birlikte sadece mahkemenin hükmündeki hatanın varlığına işaret eden, hükmü o yönden eleştiren, mahkemenin aynı hataya düşmemesi için ona bir tavsiye ve yol gösterme amacına yönelik bulunan ifade ve açıklamalar ile bozma ilamlarında "kabule göre de" veya "kaldı ki" gibi söz dizinleriyle başlayan ifadeler usul hukuku anlamında "bozma" niteliği taşımamaktadır. Yerel mahkemelerin, bozma ilamında yer alan bu tür ifade ve açıklamalara ilişkin direnme ya da uyma kararı veremeyecekleri belirgindir. Bozmada işaret edilen bu tür ifade ve açıklamalar ile eleştirilere karşı direnilmesi veya usuli anlamda bozma niteliği taşımayan bu hususlara uyulması mümkün olmadığından, aynı hususların Hukuk Genel Kurulu'nca da incelenmesi olanaklı değildir. Dairemizin 13.09.2013 tarih 2569 E, 5393 K sayılı bozma ilamının son paragrafında "kabule göre de" ibaresi ile başlayan kısmın, bozma nedeni içerisinde kaleme alınması maddi hataya dayalı olup, bu hususun HMK'nın 304. maddesi uyarınca aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilmesi gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilini karar düzeltme isteminin REDDİNE, (2) no'lu bentte açıklanan nedenlerle, Dairemizin bozma ilamının iki bende ayrılarak "Taraflar arasında" kelimeleriyle başlayan 5. paragrafının başına "(1)" numarasının konulması, son paragrafı bozma ilamında çıkarılarak yerine "Bu durumda, davanın kabulü gerekirken, hatalı değerlendirme ile yüklenicinin edimini ihlal ettiğinden bahisle davanın tümüyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması gerekmiştir." ibaresinin; bu paragraftan sonra "(2)" nolu bent olarak, "Kabule göre de, aksi düşünülse dahi, bu eksiklik bedelinin yükleniciye depo ettirilerek birlikte ifa şeklinde hüküm tesis edilmesi hususunun düşünülmemesi doğru görülmemiştir." cümlesinin yazılması, SONUÇ kısmında "Yukarıda" ibaresinden sonra "(1) numaralı bentte" ibaresinin eklenmesi suretiyle maddi hatanın düzeltilmesine, 1,95 TL harç ve takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 23.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.