MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ile ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, davalı ...'ın yönetim kurulu üyesi ve başkanı olarak görev yaptığı sırada kooperatif ile arasında sözleşme veya genel kurul bulunmadığı halde emanet komisyonu üyesi olarak 55.500,00 TL muhasebe ücreti adı altında 62.517,42 TL haksız kazanç sağladığı, davalı ...'na 1997 – 2002 yıllarında proje bedeli olarak ödemeler yapılıp, 31.12.2002 tarihi itibari ile 21.868,07 TL kapatılmayan avans borcunun bulunduğu, 2000 – 2002 yıllarında yönetim kurulu üyesi olması sebebiyle ...'na herhangi bir karar olmaksızın 1.303,14 TL huzur hakkı ödendiği, ...'na taşeron ve görev yapmasına ilişkin yönetim kurulu kararı veya genel kurul kararı olmadığı halde veya bir sözleşme olmadığı halde yapılan yüklü ödemeler nedeniyle 222.034,99 TL kapatılmayan avans borcunun bulunduğu, böylelikle davalıların kooperatiften haksız kazanç sağladıkları, Yasa ve anasözleşmeye aykırı olarak, kooperatif ile ticari bir ilişkiye girdikleri, yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda gerçek zarar miktarının ortaya çıkacağını, müvekkilinin manevi zararlarının da olduğunu ileri sürerek, şimdilik 100.000,00 TL maddi ve manevi tazminatın, davalılara ödeme yapıldığı tarihten itibaren reeskont faiziyle davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğunu savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalılar vekilinin esasa cevap süresi geçtikten sonra iş bölümü itirazında bulunduğundan itirazın yerinde görülmediği belirtilerek, maddi tazminata ilişkin talebinin ve ıslah talebinin kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalılar ... ile ... vekili temyiz etmiştir.1-Dava, kooperatif eski yöneticilerinin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkin olup, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3. maddesinin yürürlükte bulunduğu dönemde Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisidir. Öte yandan, kooperatif ile ortağı arasındaki ortaklık ilişkisinden doğan davaların 1163 sayılı Kanun'un 99. maddesinde ticari dava olduğu kabul edilmiş ise de, münhasıran asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu öngörülmemiştir. Buna göre dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü niteliğinde ve münhasıran iki tarafın arzularına tabi olmayan işlerden ise, taraflarca bu yönde ve süresinde bir itiraz olmadığı sürece bu husus re'sen dikkate alınamaz ve asliye hukuk mahkemeleri miktar yönünden görevli ise davaya bakmalıdır. Somut olayda, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 99. maddesine göre basit yargılama usulüne tabi olan ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5/3. maddesinin yürürlükte olduğu dönemde 28.08.2007 tarihinde açılan bu davada, dava dilekçesi davalılardan ...'na 06.09.2007 tarihinde tebliğ edilmiş gözüksede, gerçek kişi olan adı geçene çıkarılan tebliğ mazbatasında Tabligat Kanunu'nun 21. maddesine aykırı şekilde muhatabın adreste bulunmama sebebinin yazılı olmaması nedeniyle tebligat usulsüz olarak, doğrudan sekreterine tebliğ edilmiştir. Bu açıklamalara göre, mahkemece, iş bölümü ilk itirazının süresinde yapıldığı kabul edilerek, dosyanın asliye ticaret mahkemesine gönderilmesi gerekirken, yargılamaya devamla işin esası hakkında sonuca ulaşılması doğru olmamıştır. 2-Bozma nedenine göre, davalı ... vekilinin diğer, davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re'sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin diğer, davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.