MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkili ile davalı borçlu ... arasında ki kredi kartı sözleşmesinden doğan borcu nedeniyle hakkında... İcra Müdürlüğünün 2013/3717, 2013/3678 ve 2013/3939 esas sayılı dosyalarından ilamsız takibe geçildiğini, ödeme emrinin kesinleşmesinden sonra borçlunun çalışmakta olduğu...Mal Müdürlüğü'nden almakta olduğu maaşının haczi için yazılan yazıya verilen 28.01.2014 tarihli cevapta, 2013/3717 esas sayılı dosyasının maaş haczinde 4. sırada, 28.01.2014 tarihli cevapta 2013/3939 esas sayılı dosyasının maaş haczinde 5. sırada bulunduğunu ve 1. Sırada...İcra Müdürlüğünün 2011/1509 esas sayılı dosyasının bulunduğunun bildirildiğini, iş bu yazı cevabının İİK’nun madde 138 ve devamında düzenlene sıra cetveli yerine geçeceğini, davalı-alacaklının alacaklı bulunduğu...İcra Müdürlüğünün 2011/1509 esas sayılı dosyasının dayanağının, 20.06.2011 tanzim ve 20.07.2011 vade tarihini içeren 20.000,00. TL bedelli bir adet bono olduğunu, bu bononun gerçek bir alacağı yansıtmadığını, zira davalı-alacaklı ile diğer davalı-borçlu arasında böyle bir bononun tanzimini gerektirecek hiçbir alacak/borç ya da iş ilişkisi olmadığını, asıl amacın maaşına gelecek hacizleri böylesine yüksek bedelli bir icra takibiyle bertaraf etmek olduğunu ileri sürerek davalı-borçlunun maaşı üzerindeki 4. sırada yer alan...İcra Müdürlüğünün 2013/3717 esas sayılı dosyasının 1. sıraya alınmasına, 3. sırada yer alan...İcra Müdürlüğünün 2013/3678 esas sayılı dosyasının 2. sıraya alınmasına ve 5. sırada yer alan...İcra Müdürlüğünün 2013/3678 esas sayılı dosyasının 2. sıraya alınmasına ve 5. sırada yer alan...İcra Müdürlüğünün 2013/3939 esas sayılı dosyasının 3. sıraya alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ..., davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, kardeşinin düğün masrafları ve iş yeri masrafları için davalı ...’'dan borç aldığını ve zamanında ödeyememesi nedeniyle, aralarında düzenlemiş oldukları senedi icraya koyduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.Davalı ..., davalı ...’a vermiş olduğu 20.000,00. TL borç para için 2011 yılında senet düzenlediklerini, zamanında borcun ödenmemesi nedeniyle 2011 tarihli senedi icraya koyarak...İcra Müdürlüğünün 2011/1509 esas sayılı dosyası ile davalı ... hakkında yasal takip yaptırarak maaşına haciz koydurduğunu, davalı ...’ı uzun yıllardır tanıdığını, 2005 yılından bu yana peryodik aralıklarla kendisine borç paralar verdiğini, 2011 yılında davalı ...’ın kendisine gelerek kardeşinin düğünü için 20.000,00 TL paraya ihtiyacı olduğunu söylediğini, kendisinin de borç para verdiğini, bunun karşılığında da 20.000,00 TL bedelli senedi kendisinden aldığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre davanın muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davası olduğu, ispat yükünün, alacağına itiraz edilen alacaklıya ait olduğu, alacaklı alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığını takipten önce düzenlenmiş ve davalı borçlu ile davalı alacaklı arasındaki borç alacak ilişkisinin doğum tarihinin davalı borçlu ile davacı alacaklı arasındaki borç alacak ilişkisinin doğum tarihinden neredeyse bir yıldan fazla bir süre önce başladığı, dolayısıyla davalı borçlunun ileride bir kredi alacağıına ilişkin olarak bir yıldan fazla bir süreden önce bir başkası ile muvazaa ilişki içerisinde kendisini borçlandırmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dosya kapsamına göre, borçlunun maaşı üzerine konulan muhtelif hacizler,...Malmüdürlüğü'nce sıraya konulmuş olup, davacı tarafça ...Malmüdürlüğü'nce yapılan bu sıralamada 1. sırada yer verilen davalının alacağının muvazaalı olduğu iddiasıyla işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 140/1. maddesinde İcra Müdürlüğünce hangi hallerde haciz sıra cetveli düzenleneceği belirtilmiştir. Maddeye göre haciz sıra cetvelinin düzenlenebilmesi için satış tutarının bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmemesi gerekir. Bu madde uyarınca düzenlenen bir sıra cetvelinde, hacizlere ilişkin takip dosyası (takip tarihi, haciz tarihi, alacak miktarı gibi) bilgilerine, ipotek veya hapis hakları varsa bu hakların tesis edildiği tarihlere ve dayanak bilgilerine yer verilmesi gerekir. Somut olayda, icra dosyasına intikal etmiş bir para bulunmamaktadır. İİK'nın 83/2. madde hükmüne göre, maaş üzerinde birden fazla haciz varsa bunlar İcra Müdürlüğü'nce sıraya konur ve sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe sonraki haciz için kesintiye geçilemez. Açıklanan bu durum karşısında İcra Müdürlüğünce yapılan maaş hacizlerinin ve yapılması gereken kesintilerin İİK'nın 355. madde hükmü uyarınca bildirilmesi üzerine...Malmüdürlüğü'nce bu madde hükmü uyarınca düzenlendiği anlaşılan ve maaş hacizleri ile ilgili yapılan sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olduğundan söz edilemez. Dairemizin 14.01.2014 tarih ve 2013/7887 E, 2014/82 K. sayılı ilamı bu yöndedir.Bu durumda mahkemenin...Malmüdürlüğü'nce yapılan bu sıralamanın İİK'nın 140/1. maddesi uyarıca İcra Müdürlüğü'nce düzenlenen sıra cetveli niteliğinde olduğu kabul edilerek, aynı Kanun'un 142/1. maddesi uyarınca açılan muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarındaki ilkelere göre uyuşmazlığın çözümlenmesi doğru olmamıştır. Zira, 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı İBK'da da belirlendiği gibi, HMK'nın 24/1, 25, 26,30 ve 33. (HUMK'nın 74,75 ve 76.) maddeleri gereğince hakim, tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve bunlara bağlı netice-i taleplerle bağlı ve fakat hukuki tavsiflerle bağlı olmayıp, kanunları re'sen uygulamakla ve neticeye vardırmakla yükümlüdür. Bu durumda mahkemece, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK'nın 19. (818 sayılı BK'nın 18 ) maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğunun kabulü ile bu madde kapsamındaki genel ilkelere ve ispat usulüne uygun olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken, davanın tavsifinde yanılgıya düşülerek, yazılı şekilde hüküm kurulması, bozmayı gerektirmiştir.2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.