MAHKEMESİ : İzmir 10. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 03/10/2013NUMARASI : 2012/539-2013/286Davacı tarafından açılan iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahiller T. H.. B.. A.Ş. ile Denizbank A.Ş. vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkilinin hazır deri giyim ürünleri üretimi ile iştigal ettiğini, Cordon adlı bir markasının bulunduğunu; genel ekonomik kriz ve haksız kesilen ve dava konusu edilen bir vergi cezası nedeniyle borca batık duruma geldiklerini; yeni siparişlerin üretilmesi suretiyle bir yıllık ödemesiz sürede yaklaşık 730.000,00 TL nakit fazlası yaratılmak suretiyle borca batıklıktan kurtulabileceklerini ileri sürerek, iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece iddia, müdahil beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; şirketin 1.647.468,42 TL'lik borca batıklığının bulunduğu; iyileştirme projesinde öngörülen sipariş ve satışlar sonucunda kâr beklentisi ve nakit fazlalığının borçlarını karşılayacak durumda gözüktüğü, şirket ortağının bankaya şahsi kefaleti, şirketin vergi borçlarının taksitlendirilmesi gibi imkanların mevcut olması nedeniyle iyileştirme projesinin bir yıllık erteleme döneminde realize edilebilir durumda olabileceği gerekçesiyle, iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiştir. Kararı, müdahiller T. H.. B.. A.Ş. ile Denizbank A.Ş. vekilleri temyiz etmiştir.İflasın ertelenmesi talebinde bulunulabilmesi için şirketin borca batık durumda olması ve sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında borca batıklıktan kurtulabilmesi konusunda somut, uygulanabilir ve gerçekçi verilerin bulunması gerekir. Bu itibarla proje unsuru yapılmayan ortağın bankaya şahsi kefaleti ve vergi borçlarının taksitlendirilmesi imkanı gibi kavram ve beklentiler erteleme kararına esas alınamaz. Kaldı ki, bu yönde bir taahhüt ya da başvurudan da söz edilmemiştir. Esasen kefilin ödemesi ile alacaklı alacağına kavuşmakta ise de bu durumun rücu hakkı nedeniyle bilançonun pasif kısmını etkilemeyeceği de dikkate alınmamıştır. Öte yandan kararın 2. sayfasında bilirkişi raporundan yapılan alıntıda kâr beklentisi ve nakit fazlalığının borçları karşılayacak durumda gözükmediği yazılmış iken, üçüncü sayfada bunun aksinin yazılması da, genel ve hukuki bilgi ile çözümlenemeyecek iktisadi bir konuda oy ve görüşüne başvurulan bilirkişi raporuna itibar edilmediği ya da raporun isabetli biçimde değerlendirilmediği izlenimini uyandırmıştır. İflasın ertelenmesi için sunulacak projede, diğer unsurlar yanında özellikle kaynak sağlamayı amaçlayan sermaye ve/veya kâr arttırımını öngören unsurların bulunması beklenir. Somut olayda bu iki husus, iyileştirme projesinde yer almamaktadır. Bu durumda ertelemenin, Yargıtay uygulaması ve öğretide tasvip görmeyecek biçimde, sırf ihtiyati tedbirlerle amaca ulaşmaya çalışılacak bir hukuki çare olarak talep edildiği anlaşılmaktadır. Davacının iştiraki olduğu anlaşılan Cordon adlı şirketle ilişkisinin de yeterince değerlendirilmemesi, onun da mali darboğazda olduğuna ilişkin itirazların giderilmemiş olması da eksik inceleme niteliğindedir. Bu durumda mahkemece davacı şirketin borca batıklık durumunun tereddüde yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi ve projenin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı ve süreç içindeki uygulamaların projede gösterilen iyileştirme unsurlarına uygun bulunup bulunmadığı hususunda somut verilere dayalı, teknik, denetime elverişli ve detaylı bir inceleme için, dosyanın oluşturulacak uzman bir heyete tevdii ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmek gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi; takas, mahsup, temlik, hapis hakkı kullanımı gibi maddi hukuktan doğan hakların kullanılmasına engel olunacak biçimde ihtiyati tedbir kararı verilmiş olması da kabul şekli itibariyle bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.