MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı koperatif temsilcileri; davalı ...'in davacı kooperatife gönderdiği 15.09.2008 tarihli ihtarname ile 9 yıl önce üyelikten çıkartıldığı, ancak 2.300,00 TL çıkma payı alacağının ödenmediği iddiasıyla işlemiş faiziyle birlikte toplam 7.550,00 TL'nin ödenmesini talep ettiğini, davalıya gönderilen cevabi ihtarname ile kooperatifin 1996 yılında kurulduğu, ancak üye kayıtlarında davalının ismine rastlanmadığı, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17/2. maddesinin son cümlesi uyarınca kooperatiflikten çıkan veya çıkarılan üyenin alacaklarının 5 yıl içerisinde zamanaşımına uğrayacağı belirtilerek davalının talebinin reddedildiğini, davalı yanca ihtara konu alacağın tahsili için ...İcra Müdürlüğü'nün 2009/4283 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ileri sürerek, kooperatifin borçlu olmadığının tespiti ile %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın İİK'nın 72/Vll maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, icra takibinin itirazsız kesinleştiğini, bu aşamadan sonra zamanaşımı ve benzeri itirazların ileri sürülemeyeceğini, müvekkilinin alacağının sabit olduğunun takip talebine ekli dekont ve kooperatif defterlerinden anlaşıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalının davacı kooperatif aleyhine çıkma payı alacağının tahsili için ...İcra Müdürlüğü'nün 2009/4283 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığı, davacı kooperatifin avukatı vasıtasıyla borca ve faizine itiraz ettiği, ...İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2010/68 Esas ve 2010/94 Karar sayılı ilamıyla, borçlu kooperatif adına takibe itiraz eden avukata kooperatif yönetimi tarafından kooperatifi temsilen verilmiş bir vekaletname olmadığı, adı geçen avukatın yapmış olduğu itirazın geçersiz vekaletnameye dayanılarak yapıldığı gerekçesiyle itirazın yok sayılarak takibin devamına karar verildiği, böylelikle takibin kesinleştiği, davacı kooperatif defterlerinin bulunduğu muhasebecinin bürosunda çıkan yangın sonucu bir kısım evrakın yandığı, davalının, davacı kooperatiften çıkarıldığına ilişkin kooperatif evraklarında herhangi bir kayda rastlanmadığı, ancak davalının ihtarnamedeki beyanına itibar edilerek 9 yıl evvel ortaklıktan ihraç edildiğinin kabulü gerektiği, davalının alacağını talep ettiği ve icra takibi başlattığı tarih itibariyle, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17. maddesinde belirtilen 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu, davalının icra takibinde haksız ve kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacının ...İcra Müdürlüğü'ünün 2009/4283 E. sayılı dosyasına borçlu olmadığının tespitine, davacının kötüniyet tazminatının reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Dava, çıkma payı alacağının tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir....İcra Müdürlüğü'nün 2009/4283 E. sayılı takip dosyası kapsamından, davalı tarafından, davacı kooperatif aleyhine kooperatife ödenen katılım payı bedelinin iadesi talebiyle 1.957,39 TL asıl alacak ve 6.719,09 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.676,48 TL alacağın tahsili için 02.10.2009 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 01.12.2009 tarihinde tebliği üzerine davalı kooperatif adına 21.07.1999 tarihli vekaletname sunan Av.... tarafından 02.12.2009 tarihinde borca ve faize itiraz dilekçesi sunulduğu, ...İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2010/68 E. ve 2010/94 K. sayılı ilamıyla, ödeme emrine itiraz eden Av. ...'in vekaletnamesinde kooperatifi temsilen vekil tayin edilmediğinden geçersiz vekaletnameye dayalı itirazın usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle, takibin durdurulma işleminin iptaliyle, takibin devamına karar verildiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine borçluya çıkartılan borç muhtırasının 29.09.2010 tarihinde tebliğine rağmen borcun ödenmediği, en son yapılan işlemin 03.06.2011 tarihli olduğu, borçlu kooperatif tarafından 08.01.2011 tarihinde menfi tespit davası açıldığı anlaşılmıştır.Ödeme emrine itiraz etmemiş (böylece zamanaşımını ileri sürmemiş) olan borçlu, takip konusu alacağın takip talebinden önceki dönemde zamanaşımına uğramış olduğunu bildirerek menfi tespit davası açamaz. (Prof. Dr. Baki Kuru, Menfi Tesbit Davası ve İstirdat Davası, Ankara, 2003, Sh 40) Borçlunun zamanaşımı def'ine takibe itiraz aşamasında dayanmamış olması, bundan vazgeçtiği anlamına gelir ve takip öncesi dönemde borcun zamanaşımına uğramış olduğunu bildirerek menfi tespit davası açamaz. (YHGK'nın 15.04.1972 tarih ve 265 E., 242 K; 11. HD'nin 07.07.1975 tarih ve 2912 E., 4679 K; 21.12.1979 tarih ve 5603 E., 5827 K; 15. HD'nin 21.05.1993 tarih ve 3966 E., 2466 K; 20.03.2000 tarih ve 68 E., 1964 K. sayılı ilamları bu yöndedir.)Ödeme emrine itiraz ederken takip konusu alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürmeyen veya ödeme emrine süresi içerisinde hiçbir itirazda bulunmayarak ödeme emrinin kesinleşmesine sebebiyet veren borçlu, takip konusu alacağın, alacaklının takip talebinden önceki bir tarihte zamanaşımına uğradığından söz ederek menfi tespit davası açamaz. Takip konusu alacağın takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımına uğramış olması halinde borçlu, İİK'nın 71, 33-a ve 33. maddeleri uyarınca zamanaşımını ileri sürebilir.(Prof. Dr. Timuçin Muşul, İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2014, Sh 149)Bu durumda mahkemece, takip konusu alacağın zamanaşımına uğradığı yönünde ödeme emrine usulüne uygun bir itirazda bulunmadığından takibin kesinleşmesine yol açtığı anlaşılan davacı kooperatifin, alacağın takipten evvel zamanaşımına uğradığı iddiasıyla menfi tespit davası açamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ :Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.