MAHKEMESİ : Çayıralan Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)TARİHİ : 15/02/2013NUMARASI : 2010/160-2013/20Davacı tarafından açılan iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahiller.... Bankası A.Ş., G....Gıda End. Mak. Tic. Ltd. Şti., K.... Teneke A.Ş., SGK Başkanlığı, ... Bankası A.Ş. ve K.. F.. A.Ş. vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı şirketin süt ürünleri üretimi ile iştigal ettiğini, kısa vadeli kredileri uzun vadeli yatırımlarda kullanmak, ciddi bir finansal yönetim sistemi kuramamak, iki büyük kurumsal müşterinin alımlardan vazgeçmesi, stokların elden çıkartılamaması ve finans giderlerinin yükselmesi nedeniyle borca batık hale geldiğini; satıştan elde edilecek kârla girdi sağlanması ve 30 ton/gün kapasiteyle üretim yapılmak suretiyle yıllık net 1.000.000,00 TL kâr sağlanması, İstanbul pazarına girilmesi ve ilave sermaye koyacak ortak bulunması ile borca batıklıktan kurtulacaklarını ileri sürerek, iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece iddia, müdahil beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacı şirketin borca batık durumda olduğu ve sunulan iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulabileceği gerekçesiyle, iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiştir. Kararı, müdahiller Asya Katılım Bankası A.Ş., G.... Gıda End. Mak. Tic. Ltd. Şti., K....Teneke A.Ş., SGK Başkanlığı, T. İş Bankası A.Ş. ve K.. F.. A.Ş. vekilleri temyiz etmiştir. 1- Mahkemece iflâsın ertelenmesi talebi hakkında verilen hüküm temyiz eden K.. F.. A.Ş. vekiline 17.04.2013 günü tebliğ edildiği halde, temyiz dilekçesi İİK'nın 164. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra 03.05.2013 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 E., 1990/4 K. sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında Yargıtay tarafından da karar verilebileceği kabul edilmiş olmakla, temyiz isteminin reddi gerekmiştir.2- Diğer temyiz itirazlarına gelince;İflasın ertelenmesini isteyen kooperatif ve sermaye şirketlerinin borca batık durumda bulunması (bir diğer ifade ile varlıklarının rayiç değerlerinin borçlarını karşılayamaması), fevkalade mühletten yararlanmamış olması ve sunacakları iyileştirme projesi kapsamında mali durumlarının ıslahının imkân dâhilinde görülmesi gerekir (İİK m. 179). Gerek borca batıklığın ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tespiti özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bu değerlendirmelerin yapılması için bilirkişi görüşüne başvurulmalıdır (HMK m. 266). Hâkim de bu raporla o konudaki özel ve teknik bilgi ihtiyacını giderebilmeli ve raporun hukuka uygunluğunu denetlemelidir. Projenin ciddi ve inandırıcılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmeli, diğer proje unsurları için de bilimsel veriler değerlendirilmelidir. Somut olayda davacı şirketin borca batık durumda olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır. Sunulan iyileştirme projesinin inandırıcılığı noktasında değerlendirmeler içeren 12.01.2011 günlü raporda projede hedef gösterilen aylık 892.000,00 TL satış tutarının, geçmiş yıllar rakamları çerçevesinde mümkün görünmediği, şirketin geçmiş yıllardaki kâr marjının sektör ortalamasına uygun olarak % 5,75 olarak belirlenmesine rağmen projede % 10’luk bir hedef belirlenmesinin gerçekçi olmadığı, nitekim 2008 ve 2009 yıllarının zararla kapatıldığı, şipariş bilgisi sunulmadığı, sözleşme yapılacağı belirtilen yeni işletmelerin varsayımdan ibaret olduğu, fason üretim konusunda hiç bir somut detayın sunulmadığı, reklam ve yeni pazar yatırımı için kaynak bulunmadığı, olsa bile bunun borca batıklıktan kurtulmaya katkısının hesaplanmasının mümkün olmayacağı vurgulanmış; ek raporda ise şirketin 2011 yılında faaliyet göstermediği ve bu yılın Nisan ayında Kayseri’de ki şubenin kapandığı ve demirbaş niteliğindeki varlıkların satıldığı, Ş.P.. ile yapılan sözleşme gereğinin yerine getirilmesinin kapasite sınırları dikkate alındığında mümkün olmayacağı belirtilmiştir. Bütün bu açıklamalar çerçevesinde iyileştirme projesinin de ciddi ve inandırıcı olmadığı sabittir. Nitekim kayyım raporlarında da şirketin faaliyette olmadığı açıkça ifade edilmiş ve ancak faaliyete geçmesi ihtimalinde iş yapabileceği belirtilmiştir. Öte yandan şirketin borçlarının kefiller ya da üçüncü kişiler tarafından rızaen ya da icra yolu ile ödenmiş olması, borçları ortadan kaldırmayıp, halefiyet nedeniyle sadece alacaklı sıfatının değişmesi sonucunu doğurmaktadır. Hal böyle iken iflasın ertelenmesine karar verilmesi yanılgıya dayalı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, müdahil K.. F.. A.Ş.’nin temyiz isteminin süreden reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, hükmün BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.