MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, buna göre davacı arsa sahibine kuzey batı cepheli bir adet daire verilmesi gerekirken, sözleşmeye aykırı şekilde daha az değerli daire verildiğini ileri sürerek, davacıya verilmesi gereken 9 numaralı dairenin tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili mümkün değilse 10 numaralı daire arasındaki değer farkı bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, sözleşme gereğince davacıya verilmesi gereken dairenin 10 numaralı olduğunu ve dairenin tamamının ön cepheye bakmasının değerini artırıcı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre, davacıya 9 numaralı dairenin verilmesi gerekirken, 10 numaralı dairenin verildiği, 9 numaralının üçüncü kişiye satıldığı gerekçesiyle, tazminat talebine ilişkin davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasındaki 11.02.2010 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve buna ekli krokide, arsa sahibi davacıya ikinci normal katta kuzeybatı cepheli bir daire verileceği, aynı katta yükleniciye ise, güneydoğu ve güneybatı cepheli iki adet daire kalacağı kararlaştırılmıştır. Davada, davacı arsa sahibi, kendisine verilen 10 numaralı dairenin sadece kuzeye cepheli olduğunu, bu sebeple kendisine 9 numaralı dairenin verilmesi gerektiğini bildirmiş, mahkemece de buna göre hesap yapan bilirkişi raporu hükme esas alınarak dava kabul edilmiştir. Ne var ki, 9 numaralı bağımsız bölümün güney batı kuzey cepheli olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, davacıya verilen 10 numaralı bağımsız bölümün mevcut hali ile kuzeybatı cepheli olsaydı sahip olacağı değer farkının hesaplatılarak, belirlenecek miktarın hüküm altına alınması gerekirken, paylaşıma esas bağımsız bölümlerin cepheleri dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.