MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili,iflas idaresi tarafından düzenlenen sıra cetvelinde, müvekkilinin kaydını talep ettiği alacağın 13.544.76,48 TL'lik kısmının reddedildiğini, ret kararının haksız ve mesnetsiz olduğunu ileri sürerek, reddedilen kısmın kayıt kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Müflis davalı şirket iflas idaresi vekili, alacağın reddine ilişkin kararın doğru olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi rapor ve ek raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki uyuşmazlığın fahiş faiz oranı uygulanıp uygulanmadığı, uygulanması gereken faiz oranının ne olduğu, buradan hareketle toplam alacak tutarının ne olabileceği noktalarına odaklandığı, temerrüt faiz oranının sözleşmenin ilgili maddesinde yanlar arasında kararlaştırıldığı ve Mülga BK'nın 19 ve 20. maddelerine uygun olup, TMK'nın 2. maddesi anlamında iyiniyet kurallarına aykırı bulunmadığı, yıllık % 126 temerrüt faizi üzerinden yapılan hesaplama sonucunda; iflas tarihi itibariyle hesaplanan toplam alacak tutarının 29.116.830,90 TL olarak belirlendiği, bu tutarın taraflar arasında kabul nedeniyle ihtilaflı olmadığı anlaşılan gayri nakdi alacak tutarının da eklenmesiyle iflas tarihi itibariyle toplam alacak tutarının 29.497.814,90 TL olarak hesaplandığı, iflas idaresi tarafından toplam talebin 20.073.884,00 TL'lik kısmının kabul edilip, bakiye kısmın reddedildiği, 9.423.930,90 TL'lik bu kısmın kabulü gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile 9.423.930,90 TL'nin davacı alacağı olarak masaya kayıt ve kabulüne, fazla talebin reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1- Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda,... Bankası kaynaklı kredi kullanımı sebebiyle 15.01.2008 ve 21.01.2008 tarihinde tazmin edilen alacak yönünden dosyada borçlunun temerrüde düşürüldüğüne dair ihtarname bulunmaması sebebiyle %84 akdi faiz oranının uygulanması doğru olmuş ise de, mahkemece, hükmün gerekçe bölümünde, bu krediler yönünden,%84 faiz oranının uygulandığının yazılması gerekirken, diğer tüm krediler için uygulanan %126 temerrüt faizi oranının uygulandığının belirtilmesinin maddi hataya dayalı olduğu ve sonuca etkili bulunmadığı anlaşılmıştır.Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle ileri sürülen temyiz sebeplerine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2- Davacı vekilinin, müflisin, ....Şti.'ye kefaletinden kaynaklanan alacağa yönelik temyiz itirazlarına gelince;a) Dava, kayıt kabul istemine ilişkindir.Davacı tarafça, bu istem yönünden,...12. İcra Müdürlüğü'nün 2007/17475 E. sayılı dosyasıyla takibe başlandığı ve iflas tarihi itibariyle alacaklarının 51.525,79 TL'ye ulaştığı belirtilerek, bu miktarın masaya kayıt ve kabulü istenmiştir.Mahkemece alınan 24.02.2011 tarihli ek raporda, kredi sözleşmesi ve kefalet borcunun dayanaklarının sunulmadığı, sözleşme ve dekontun ibrazı kaydıyla 51.525,79 TL alacağın eklenmesi gerektiği görüşü bildirilmiş, davacı vekilince, kefalet sözleşmesi ve eki belgeler sunulmasına rağmen, daha sonra düzenlenen ek bilirkişi raporlarında bu husus mahkemenin takdirine bırakılarak, kabul edilmesi halinde alacağın 51.525,79 TL olduğu görüşü bildirilmesine rağmen mahkemece, gerekçesi açıklanmadan, bu alacak kalemi yönünden herhangi bir inceleme ve hesaplama içermeyen kök rapor dikkate alınarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.6100 sayılı HMK'nın 297/2. maddesi '' Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.'' hükmünü içerir. Aynı Yasa'nın 297/1-c maddesinde ise hükmün "Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" kapsaması gerektiği belirtilmiştir.Bu durumda mahkemece, müflisin dava dışı ....Şti.'ye kefaletinden kaynaklanan alacak istemi yönünden sunulan belgeler ve ek rapor da değerlendirilerek, bu alacak kalemi ile ilgili denetime elverişli gerekçe oluşturulması gerekirken, herhangi bir gerekçe gösterilmeden bu istemi içerecek şekilde fazlaya ilişkin istemin reddi doğru olmamıştır.b) Davacı vekilinin, müflisin, ....Şti.'ye kefaletinden kaynaklanan alacağın esasına ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, (2-b)numaralı bentte açıklanan nedenlerle, müflisin, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.