Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4708 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5590 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/12/2012NUMARASI : 2011/420-2012/587Taraflar arasındaki asıl ve birleşen tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Asıl davada davacı vekili, müvekkili ve diğer arsa malikleri ile birleşen davada davalı olan yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi imzalandığını, yüklenicinin yükümlülüklerini yerine getirmeden inşaatı bıraktığını ve kendisine ulaşılamadığını, eksik işler bedelinin tahsili için açılan dava sonucunda Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/452 E., 2011/193 K. sayılı ilamı ile alacaklarının hükme bağlandığını, arsa maliklerinden olan davalı H.. E.. adına kayıtlı 6 numaralı dairenin sözleşme gereği yükleniciye isabet ettiğini, eksik işlerin bedeline yönelik ilamın icrası için bu taşınmazın yüklenici adına tapuya kaydının gerektiğini ileri sürerek, 6 no'lu dairenin tapusunun iptali ile yüklenici adına tescilini talep ve dava etmiştir.Asıl davada davalı vekili, müvekkilinin de arsa maliki olduğunu, kendisi adına kayıtlı taşınmazın tapusunun yüklenici adına tesciline bir diyeceklerinin bulunmadığını, fakat müvekkiline isabet eden 14 ve 15 no'lu bağımsız bölümlerdeki eksik imalatların bu dairenin satışı sonucu elde edilecek paradan karşılanması gerektiğini savunmuştur.Birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin arsa maliklerinden biri olduğunu, davalı yüklenicinin inşaatı tamamlamadığını, sözleşme gereği kendisine isabet eden 14 ve 15 no'lu taşınmazlardaki imalatları müvekkilinin kendisinin tamamladığını ileri sürerek, imalat bedeli olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL'nin tahsili ile yükleniciye isabet eden 6 no'lu dairenin tapusunun iptaliyle yüklenici şirket adına tescilini ve dairenin satılması sonucu elde edilecek paradan imalat bedeline yönelik alacaklarının ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Birleşen davada davalı şirket, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl davada davacının daha önce mahkeme kararıyla hükme bağlanan alacaklarının karşılanması için, 6 numaralı daire üzerinde cebri icra yetkisi verilmesi gerektiği, birleşen dava yönünden, davacının kendisine düşen yerlerdeki işleri tamamladığını ispat edemediği gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne, davacı alacaklının alacağını teminen dava konusu edilen 6 no'lu daire üzerinde cebri icra yetkisi verilmesine, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.Karar, birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Birleşen dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği davacı arsa malikine isabet eden dairelerde eksik olup kendisi tarafından tamamlanan imalat bedelinin yükleniciye isabet eden dairenin satılması suretiyle tahsili istemine ilişkindir. Birleşen davada davacı tarafça, yüklenicinin inşaatı belli bir seviyede bırakıp kaçtığı ileri sürülerek, davacının kendisi tarafından yaptırılan işlere dair harcama belgeleri sunulmuştur. Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/452 E., 2011/193 K. sayılı dosyasında, yüklenicinin ortak alanlarda ve arsa sahiplerine ait dairelerde inşaatı bıraktığı seviye belirlenmiştir. Mahkemece, davacı tanıkları dinlenip, anılan dava dosyası ve kapsamı da gözönüne alınarak, inşaat konusunda uzman bilirkişiden davacının yaptığını ileri sürdüğü masraflara ilişkin harcama belgelerinin tarih ve içerikleri itibariyle eksik imalat bedelini doğrulayıp doğrulamadığı hususunda rapor alınması, eksik imalat bulunduğu ve yüklenicinin bundan sorumlu olduğu sonucuna ulaşılması halinde, kesinleşen 2011/420 E., 2012/587 K. sayılı asıl davada cebri icra yetkisi tanınan 6 no'lu bağımsız bölümün satış bedelinden, asıl davada davacı arsa malikinin kesinleşen alacağının karşılanması sonucunda kalan bedel üzerinden birleşen davada davacı lehine belirlenecek olan imalat bedelinin hüküm altına alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.