Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4701 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5698 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı yüklenici mirasçıları vekili, davalı üçüncü kişiler vekili, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacılar vekili, taşınmaz malikleri tarafından ...1. Noterliği'nin 15.02.1993 tarih ve 1889 yevmiye nolu düzenleme şeklinde vekaletname ve inşaat yapma yaptırma sözleşmesi düzenlendiğini, yüklenici...'nın temel attıktan sonra binayı yapmadığını, ancak aldığı vekaletnameye dayanarak kat irtifakı kurup hisseleri sattığını, davacılar tarafından inşaata devam edilmesi konusunda yükleniciye ihtar çekildiğini, yüklenicinin ise vekaletten istifa ettiğini, yükleniciden pay satın alan davalıların işlemlerinin geçerliliğinin yüklenicinin edimini yerine getirmesine bağlı olduğunu, satın alırken gereken özeni göstermediklerini, iyiniyetli olmadıklarını, inşaatın bugüne kadar yapılmadığını ve yapılma ihtimali kalmadığını ileri sürerek, sözleşmenin geriye etkili olarak feshine, sözleşme gereği davalılar adına ve davalılardan pay satın alanlar adına kurulan arsa paylarının iptali ile paylarına göre davacılar adına tesciline, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin iptali ile, tapuya işlenmiş olan şerhlerin kaldırılmasına, taşınmazın boş olarak davacılara teslimine, varsa müdahalenin önlenmesine ve kaline, bunun için gerekli masrafların davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına, fesih nedeniyle uğranan zararların tespiti ile talep hakkının saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalılar ..., ..., ..., ... vekili, muris... ile müvekkillerinin ilişkisi bulunmadığını, ölüm tarihinde terekesinin borca batık olduğunu, kendilerinden bir talepte bulunulması halinde mirasın reddinin tespiti için dava açacaklarını, talebin zamanaşımına uğradığını, savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ..., taşınmazın... adına kayıtlı olmadığını, bu nedenle davada taraf sıfatının bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalılar ..., ..., ..., ... ve ... vekili, davacı arsa sahiplerinin düzenleme şeklinde vekaletname ile satış işlemi yaptığını, zamanaşımının geçtiğini, tapuya güven ilkesi gereğince iyiniyetle hak kazanan müvekkillerinin kazanımlarının korunması gerektiğini, vekil ile davacılar arasındaki ilişkiyi üçüncü kişilerin bilmek zorunda olmadığını, şifahi kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı iddiasının üçüncü kişilere karşı ileri sürülemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ... ise, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 30.09.2010 tarih ve 2008/243 esas, 2010/516 karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, kararın davacılar vekilince temyizi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 05.04.2012 gün ve 2011/1209 esas, 2012/2240 karar sayılı ilamı ile, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin vekalet sözleşmesi olmayıp, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ilişkisi olduğundan, tarafların delilleri toplanarak arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri ile birlikte değerlendirilmesi ve uyuşmazlığın esasının çözülmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, davalılar vekillerinin karar düzeltme istekleri Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 20.02.2013 gün ve 2012/5223 esas, 2012/1196 karar sayılı ilamı ile reddedilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne,... ili, ...ilçesi, ... mah. Ada 5 parsel 1 de kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan tüm bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptal edilerek davacılar adına miras hisseleri oranında tescil edilmesine, taşınmaz üzerinde bulunan yapının yıkılması veya müdahalenin önlenmesi konusundaki taleplerin reddine karar verilmiştir. Karar davacılar vekili, davalı yüklenici mirasçıları vekili, davalı üçüncü kişiler vekili, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 297/1-c maddesinde hükmün “Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri” kapsayacağı açıklanmış, aynı kanunun 297/2. maddesinde ise “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” denilerek, hüküm fıkrasında taleplerden her biri hakkında karar verilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Somut olayda mahkemece hükme bağlananlar dışında davacılar vekilince; sözleşmenin geriye etkili olarak feshine, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin iptaline, tapuya işlenmiş olan şerhlerin kaldırılmasına karar verilmesi de istenmesine rağmen, bu talepler hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Az yukarıda değinilen HMK'nın 297/2. maddesinin emredici hükmü gereğince, her bir talep hakkında mahkemece ayrı ayrı karar verilmesi zorunludur. Davacılar vekilinin taleplerinin bir kısmı hakkında karar verilip, bir kısmı hakkında herhangi bir karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. Bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.